Çok iyi oluşun, özü "iyi" olmaktantı..
ve bundan dolayı
az-çok iyilikte olmak iyiliğiydi,
en fazlasıyla;
aşk denilen...
Kendince büyük bir
aşkın,
eşitsel ve fakat;
birbirine, denk olamayan
kırıntılarından sürekli üretip,
ve bir de; çoğaltarak,
bitimsizleştirmekti, gerçek sevgi.
Tekil.. Ki, karşılık bulmamış;
kırıntı bir
aşkı.
Çok ama çoook haliyle de sevgiyi,
bütün bir ömre sığdıracak kadar,
hayata yayabilmekti belki...
Sevgi buydu, böyle anlatılabilirdi…
Şiir diliyle anlatırsak.
Aşktan sapma gösteren;
erdemlilik haliydi, böyleydi sanırım..
Aşk, tutkusallıkta sapkın.
Sevgi de ona mağlup olmama yoluna
sapmaydı işte…
Aşktan, akliliğiyle göreceli..
erdemliliğiyle de süreceliydi...
Akşam yalnızlıklarının.
Bir başınalıklar hüznüne dahil
hastalıklı bir döneminin,
-Sıracalı-lığıydı…
Hep teorikti
aşk...
Kurgusallığı.
Aşka karşı, erdemli sevgi
tümelliğinde idame edilmekti.
İkametsel olan da,
aşktı yine…
Bütün muhayyel anlatımlarda,
tahayyüle kurguydu
aşklar..
ve aptallığı karşısında;
ayrılık zamanlarına kurulu
"yok"a ayarlı, bir saatin zembereği gibi..
vakti gelince, ayrılışa çalardı.
Çalardı ömrünü, duygularını.
Emeğini, beklentilerini.
Ama yapacak çok şey de yoktu...
Aşktı en fazla; zarardı.. yakardı.. yıkardı...
Aradığında ulaşılmaz, ikametleri de;
bu nedenle hep geçici olabilirdi.
Aşktı.. belki ondandı.
Şıpsevdiciliği; bu denli abartması.
İdame edilişlerinde ise,
bahtsız bir süregenliğin..
izafi bir kalıcılığa..
ve de alacakara vefasızlığa,
eklemli bir uzamda
ilkesizliğe kıvranışı vardı..
Kalıcıya tamamlardı, sevgiselliği…
Yalnızlığın yalımı. Sevginin alımı.
Aşkın da; anlamı sarkacında, salınımı…
En azından,
aşk olmama ihtimallerini bir bir denemiş,
sevgi olmabilme, şartlarını da tek tek zorlamıştım.
Öyle ki, çok ta ısrarcı oluyordum…
Biliyordum ve görüyorsun işte,
ben haklı çıktım.
Üzerinden çok uzun,
senden yoksunluklar geçti..
Birden! Eskimiş bir yenidenliğin,
rastlanılmış tesadüfünde;
ilk sözün, “unutun mu beni?”, olmuştu.
Yok, unutmadım ve hem de; ahın almadım.
Aşk değildi; kazanan.
Sevgiydi işte !
Sevgi..tutkudan çapkın,
aşktan ta, yolunu ayırmak
eylemince kararlı ve sapkındı.
Evrime teşne ve devrim karakterli;
hiç bitmez ve tükenmez,
serüvenci bir emin oluşun,
kararlı yürüyüşüydü sevgi…
Aşkların karşı devrimine direnişti...
Ahmet Kutlu Ayyüce
15.02.2015-
Yazarın Notu:Şiir içinde şiir(1)
Aşk nankördü, sevgiyse vefalı...
ilki hep müsrifti ve tüketiyordu.
İkincisi, yeni baharlar gibidir.
Üretir.. tazeler.
Aşık, tanım dışında ve eğreti zamanlarda dolaşandır.
Ve bitmiş haldedir kişi;
içe dönerdiniz ki -inz ve münz- halisinizdir.
Sevgi; insana has..
ve akla özgün bir duygudur.. böylelikle;
ins oluşunuza ve tanım içi kalışınıza sevinir
ve daha bir bağlanırsınız.
Biraz arz-talepsel ve kesinlikle emek-değersel.
İki ayrı yasa gibidirler.
Diyalektik ve estetik çeşnisi.
Aşkta amudi ve de armudi bir hâl,
Sevgi de saf, onurlu ve içten bir duruş,
"sevgili" kimliğine alan, insanı.