Aşk komedyası
İzbe hüzünlerim yıkanıyor güneşin, sarılığında
Mai ye boyanmış gece, kurdun kuzuya garkında
Nice selamlar yok oldu semada,dünden bugüne
Ne kara sevdaları sakladı toprak bağrında
Ve ne ölümler büyüttü Anadolu kucağında
Ateşi kendi içnde yakarak soğutan mevlam
Beni de kendi içimde yakıyor ibrahim'i saatlerde
Yaşıyoruz hayatı bir Fransız konçertası sahteliğinde
Her limanı kendimiz sanıyoruz, boğuluyoruz dalgalarında
Belki mahalle bakısı sana duyduğum öfke
Belki karşı tarafın ışığında ağlıyor gözlerim
Ama
aşk hangi toprakta fidan olursa olsun,
aşk işte, bez-mi cihanım
Kendi ruhumu yargılıyor mahkum ediyorum sensizliğe
Dört başı mağrur duvarlara kendi gölgemi soruyorum
Ve kurşunluyorum kendi günahlarıma şahitlik eden
aşklarımı
Sevaplarımı yalıyar sevdalısı dalgalara salıverdim
Ne giden son gemi olsun ne geride kalan bir sevdalı
Deniz fenerinin ışığında büyütsün sevdalarımı sana
Şimdi maviliklere ekilmiş
aşk komedyam
Deliye dönmüş ruhumda kendi kendime/gülüyorum
Üzerimde senden kalan yarı lekeli sevgi matemi
Tenimde sensizliğin acı çırpınışları var
Üzerimde beyaz bir gömlek ayaklarımda zincir var
Ama hala gözlerimde sen var, sen