biri bana
ne zaman
aşk dese
bileğimdeki izler dile geliyor ilk önce...
son kez yüzyüze gelmiştik
bir çay bahçesiydi şimdi daha iyi hatırlıyorum
ki masaya oturur oturmaz
ilkin gözleri terkettiydi beni
ardından elleri...
tokalaşmadan çaylar yudumlandı
aramızda uçurumlar...
ve sonra hiç yoktan kocaman bir boşluk doğdu
bir kaç asırlık bir resim canlanıverdi
öyle hiç yoktadı ki
tutunamayıp ben kayboldum önce...
şimdi
biri bana
ne zaman
aşk dese
bir şeyler anlatmaya kalktığım anda çok saçmalıyorsun der...