her ayrılıkta
bir yığın güvercin soluksuz kalır...
idam hükmünü veren kim ?
bir
aşk kaç ayrılık sığdırır ömrüne ?
bir, iki veya üç
peki bu kaçıncı istasyon yüzümü düşürdüğüm...
ilkinde
zaman durmuştu
ikincisinde incin top koşturmuştu
kocaman bir salondu...
üçüncüsü bir öpüşlük gibiydi çabuk toparlandım Allah'tan
her
aşkaz biraz ritmini değiştirirmiş bir kalbin
şimdi
neden hala
mevsimlik bir işçi gibi
tedirgin ki yüreğim ?
ve neden ?
bir madenci çocuğu gibi
babasına günaydın diyememenin hüznünü taşırım ki her sabah...
her ayrılık
haylaz mı haylaz bir çocuk doğururmuş...
ayrıldık ya
sonkez avurtlarımdan öp
ve yılların hamallığına say...