En olgun anındaydı karanlık
Hasretine yol verirken yüreğim
Korkularım kaygılarımla el ele
Sallanıyordu gün alacasında
Diz çöküp yalvaran geceye inat.
Suskunluğuna bürünmüştü zaman
Ağırlaşan gök kubbenin altında
Bir
aşk yolculuğuydu benimki
Hazırlıksız çıkmıştım yola,
Kim bilir ne molalar verecektim
Geceyi gündüze taşıyan sabahlarda
Kim bilir kaç yalnızlık şarkısı
Yazacaktım titreyen parmaklarda!..
Sen çıktın karşıma beklenmedik bir anda
Tarih yazıyordu gözlerin
Yaş dökerken hasret yüklü yüreğin.
Bir günlük ömrüne
Bin yıl sığdırma çabası içinde sen,
Mıhlanıp gönül gözüme
Uzattın elini elime titrek, ürkek!..
Belli ki, sen de zamansız düşlerin mağduruydun
Çıkarken yola...
Sen benden, ben tutkulardan tedirgin
Buluşturduk gözlerimizi gecenin asi yüzünde
Etmeden tek bir kelime bile
Bıraktık hasreti sessizliğin nefesine
Ve
aşk mavisi yağdırdık yıldızlardan kör gözlü geceye
Eksik anlatılmış bir öyküyü tamamlamak üzere...
Şimdi, gizli günahlar eşliğinde
Türküsünü söylüyor yalnız yüreğim!..
Rukiye Çelik