Ben yalnızım hep
ve hep yalnız kalacağım
o adına şiirler yazdığım adam hiç dönmeyecek köşelerden...
Rahatsız yüreğimde tutsak hayaller kuracağım hep
eskimiş elbiselerden koleksiyon yapıp
asık yüzümle, yaralı yüreğim kombin olsun diye
saatlere dikiş tutturacağım
gelmişine geçmişine sövüp sayıp,
gözlerimi yumduğum geceyi sarıp kâğıda sigara niyetine çekeceğim,
çektikçe kendimden geçeceğim
kalbimin dili kadar konuşup,
vuslatın vakti girmeden susacağım
arsız canıma ninniler söyleyeceğim
tam uykuya dalarken
eylülün bana bıraktığı hüznü yastığımın altına koyup
yeni hüzünler bekleyeceğim yarınlardan
Benim için
AŞK elimi bıraktığı gün öldü
ve ben onu gömdüm yüreğimin derinlerine
kına kokan avuçlarımın efendisi olan o adam
beni kurtların, çakalların önüne attı kendini kurtarmak için
işte
aşk o gün öldü
Ona göre
aşk buydu
Güya 'Bazen sevmek serbest bırakmaktı'
bana göre
Aşk elleri nasır tutmuş bir inşaat işçisinin
sevdiğine bir demet gül verebilmek için
gece gündüz demeden soğuğa aldırmadan
onun yolunda koşturmasıydı
yakala dediğimde ellerimi tutupta
haram el değmesin diye
göğsüne sokup ısıtmasıydı
soğuktan donarken
ya da deniz kenarına oturup seyrederken
yıkık yürekleri
dağıttıklarını benim gözlerimde toplamasın dağıtanlar diye
ve yine gözüme haram gözler ilişmesin diye
tüm görüş alanıma
kendi bedenini siper etmesiydi
aşk benim için
aşk onun menzilinden çıktığım gün
öldü...
zєץиєp є¢є єяєи