özgürlüğüme vurulan kelepceydi adın
geleceğimi süsleyen düştü dudağın,
ıssız gecelerin içinde geçen kartal gibiydi yüreğin,
dağların en yükseği idi bayrağın
yamaçlardı yuvamız
özgürlüğe giderken
kızıl ırmak sakarya akardı içimizden
kalbinin ortasına düşmüştü ayrılığın kurşunu
ellerimin içindeydi göz bebeğinden düşen yaş,
boynun çarmıha gerili sevdalı
geçiyor içinden kara trenler bensiz,
bu çile bu hasret yıktı bizi,
sen ölüme gidiyorsun
aşk olsun
irfan KÖKTEN