lügatlar devrik, tanımlar gecekondu
zamanın yosmalığı tuttu.
damaklar kurur, gözler yaşlı
aşk; senden geriye kalan bu yaşamsaldı.
hilkat denizleri daha fazla saklayamadı
kan sızdıran rahimlerden, ölü doğanları
iki ağlamaklı göz,dil de ah-u vah ağıtları...
aşk; melodinden kulaklar sessizliğe mahkum kaldı.
tanrı'nın ağızlara şeker şerbet ikramısın
söyle senden yanan nasıl iflah olsun
hayyam, füzuli, mevlana celaleddini rumi gibi
seni ömre katan aşıklarca tanımlanmışsın.
uzun yolların bekleneni
hiç kervan konmaz gönüllerin sipergahı
hezeyan sabahlarının susanmış ummanı
nur dağında ak-u pak kılınmadınmı....
Yazarın Notu: uzun yaşamlar ve kısa yaşanmışlıklar gibi daracık ömrümde sıkışmış yaşananlar ispatıydı bana uzaklığının. fakat ama ve lakin bir sessizliğin ortasında dalga hışmıyla hayatıma nakşedildi....