Ne yüreğimin beynime uzanan eli
Ve ne de dilimin amansız kederi kalbimde diner
Halimde zuhur eden heceyi ve açılan pencereyi kim seyreder
Ki gitmeden, âlemden göçmeden muhabbetin şevkinde bekliyor güfteler
Neden senden uzakta sensizliğe sürgünüm
Kalbimi burkan hasretin deminde ne fakir hürüm
İbretin aynasında, bilinççin sofrasında küskün bir elemim
Artık kederimle bütünüm ve hüznün toprağında, sürgün kalan nefesim
Ne arş kifayet eder ve ne de marş bir keder
Derdin serabında kim bir bade içer, halinden geçer
Tuğyan eden kalbi kim neyler ve muhabbet
aşktan da geçer
Hicran hakikatten söz eder,
aşk azimet için vazgeçilmeyen kutsi değer
Alnım ne kadar ak, ruhumda dinmez şafak
İnsan hayatında fark, kul kimliğindeki ittifak ve ilhak
Şayet zafiyetler hala vazgeçilmeyen duraksa nerede kaldı fark
Umutlarda son durak, kalbi manada sevgiye ram olmak şahtır mutlak
Neden yabancıyım ve kimliğimde hancıyım
Kime nedenleriyle davacıyım ve feragat ta sancılıyım
Kalan zamanımda, hicranın uhde bırakan sayfalarında acıyım
Ufkumdaki umman ve artık önemsenmeyen zamana neden davacıyım
Sevda satır aralarında temaşa ediyor
aşka
Ecir koridorlarında ve çileli solumalarda kim yabancı
İnayet bekleyen, niyazı hak eden gönüller sevdaya çok sancılı
Gel artık bir durak kalmadı, kalbi manada haz hazanı kuşanıp karıştı
Gönül yasam mağdurdan yana çok hicranda
Gasp edilen nice haklar, hakikatin sağanağında umutta
Vuslat nitelikle barışık aklın vicdanla ihsanı yaşatan vakıaysa
Ne olur aska korkma, samimiyet ihlâstan noksan duygusallıksa anla
Edep hasreti yaşatan bir ahlakın ummanıysa
Lafazanlık edenler kimin umurunda, kalp
aşka açıksa
Sevda bu manada tensellikten uzaklaşan haki katsa unutma
An ve seni bekleyen zaman tefekkürün ikliminde ve merakın sahnesinde
Mustafa CİLASUN