Dik dik bakma tepeden bana,
İstanbulumsu.
Çek git çamlıcana,kızkulene sığın,
Yogunum şiire doğurganım şimdi.
Diş bilerim zaten adımlarıma,
Taşa çalmak için.
Kuru kahve gözlerini sevmeseydim,
Senide gecede boğasım var.
Ne hayal kahvene gelesim var bu gün,
Nede sevişmek geliyor içimden.
Sancıları başladı piç geceden gelen,
Devşirmeleri ebe diye yutturdular inandım bende.
Aşk seni devretti bana erkeginim,
Koca İstanbulun kocasıyım artık.
Sıcak bir kurşun geliyor beynime inat,
Havada barut kokusuyla cibalinin.
Kaçasım yok bu gün de beyoğlundayım,
Delidivane aşıgınım sevdigini söyle ölmeden.
Yedi tepene hükmüm var hürmüzümsen eger,
Kocanım artık koca istanbul.
Dilek tuttuk karaköy iskelede sevişmeye,
İşte dilegimi yaşıyoruz ölmeden delice.
Karanfilleri bana ver gitmeden,
Aşk için ölenlere eli boş gitmeyeyim.
Ardına takıldı gözlerim ürkek,
Asılıyken dalında şehvet gülüşlerim.
Vurdu kapısını yagmur yüregimin,
Sagnak sagnak boşaldı yatağına hemde.
Sen koktu toprak ansızın,
Bedenim sızladı arzularda.
Avazımca haykırdı şahdamarımın kanı,
Öksüzlügünü sundu tenim bulutlara .
Durulmayan deniz öfkesiyle ,
Bakir özlemlerinle dokun bam telime.
Kızkulesinin yatağında ağırla beni,
Ki seni gözyaşlarıyla tadayım.
Bedeninde fay kırıklarına sebep,
Altın boynuzda kutsal titreşimler yaratalım.
Ay şavkı vurunca körpe bedenine,
Hep kapı aralığında saklı siluetle bekledim.
Gidiş dönüş tarifeli sevgilerde gözlerin,
Ayrılık tohumunu ekmeden evveli.