aşk gözlerinde dem tutmuş
beyaz güllere gebe
iklimini sevmemiş
amansız sancılar
hırçın sular içinde
gölgelerin sakladığı yaraların açığa vuruyor
ilk
aşkın ilk dostluğun izleri gibi
eski, kısmen unutulmuş bir masal gibi
düşüyorsun avuçlarıma,
İlk şarkılarını dinlemiş
acılarını demlemiş ruhlarımız
Sonsuz bulutsu bir ezgi besteliyor
Her ayrılıkta kanayan yüreğimize
mistik zamanların kutsal
aşkları
sakin ve aziz ruhlarını öldürüp
aşk tanrıları getiriyor
sana ait özlemler istila ediyor benliğimi
İçim ürperiyor …
yaşamakla ölmek arası bir çizgideyim
tut ellerimi…
08 TEMMUZ 2013