Bir kadın vardı memelerinde adamlar yetiştiren
ve süt döken baharlarda
Bir rüya vardı mavi-siyah-mavi
Bir çocuk vardı yüzü yerde mahcup
Bir rüya, bir kadın bir de çocuk bin bir rengi loşluğun aceleyle sevişirken
Bir acemi
aşk filizlendi sarkan tuzlu yaşlardan
Sevimliydi kerata
Kadın ona dayanamazdı, bağrına basar da uyuturdu
Ninni söylerdi.
En güzel ninnileri isterdi sevimli piç, kadın onu kırmazdı hiç
Kadın göğüslerinin en önemli ve tek sahibine kavuşmuş, süt doluyken memeleri
O, birden kayboldu.
Süt çoktu
Piç yoktu
Raks ederken manolya kokularıyla karanfil, kar mevsimi sırtını sıvazlıyordu şehirdeki hasretin
Her şey çok çabuk olup bitmiş, kadın sütten kesilmişti.
Çocuk O'ndan sonra mamalarla, pastörize sütlerle idare etti bir süre, çoğu zaman açtı
Burun kıvırdı hep, ne yana dönse apak etli yanakların yumuşaklığını gördü
Nihayet gerçeğinden aramaya başladı.
Memelerini çürütmeye terk ettiği Tanrıçasını bulmaya çabaladı.
Yanıldı ve yakıldı kelimeler.
Ninniler yalnızlıktan çoktan 'babanın şarap çanağına' dönüşmüştü
Biraz büyüdü sonra. Güvercin kanadında mesaj göndermeyi öğrendi.
İlk mesajı: Seni Özledim... Bu mesaj Tanrıçaya ulaştı...
Çocuk, daha sonraları ondan eski sarhoşluklarını ister gibi oldu, ışıklı karanlıkların ısıttığı dudaklarını dudaklarına dayayıp 'İşte budur
aşkın en beteri' diyebilmek umudunu umarsızca yineledi.
Belki bir gün eski günlere kavuşurum ümidiyle yaşayan çocuk, bir şeyin daha farkına vardı.
Belki bir gün yaşayacak o eskiyi, belki de hiç bulamayacak
ama izleri sonsuza dek onunla olacak
ve hatıralar yaşayacak hep, tekrar yaşanmak ister gibi
Ne kadın sevgisinden eksiltti ne de bizimki
Bu hikaye hasret denen zibidiye yaradı
Büyüdü ve de semirdi
Göbek bağladı.
şayirçocuk, 27.2.15 // hasret ve sevgilerimle..