Ne olur artık ağlama ey yar
Yüreğine karaları bağlayarak hasrete bırakma
Gözyaşların sağanağında sabahlama, düşlerin korkusuyla uyuma
Aklını başından alan, hali yeksan eğleyerek muhtaç bırakan sevdaya ram ol
Dile gelen, özden giden var ya
Dağların haşmetinde gizlenen esrar
aşkı umutsa
Koy verme kendini, göçürtme muvazeneni, ufkun serabında yanma
Hal ikliminde yol al,
aşkın hasreti yaşatan ahengiyle sürura vasıl ol korkma
Nice gazalar zaferde saklıdır
Baht, ruhun ulviyetinde manalaşan
aşkı felahtır
Sabır niye hardır, sevda tevazuu içinde derlenen sanattır,
aşk vardır
Umut, kalbin baharıdır, açılan sayfalar inşirah için maslahattır, vuslat ardır
Azimet, irade için mutlaktır
Akıl, bilgiden arî ise, idrak yüreğinden yoksa üzül
Edebi zarafet ve naiflikte keramet, ihlâsla müsavi olan kalbi
aşktır
Feda olmak, mefkûre içinde kaybolmak inayetle yeksan olarak solumak haktır
Kelimelerin mazisine bir bak
Muhtevası içinde gizlenir göçüp giden sultalara ak
İnsan indinde saklanır irfani fark, nefesin azizliği yekpare bir
aşkÖrülen kaderin, sinende demlenen uhdelerin bir kayıp değil uzlet manayı farktır
Hikmete ram olmak feda ister
Aşk, iradeden vazgeçebilme istidadır sakı unutma
Hasret, hüzün, hicran, elem, keder, şevk, sürur, merakla yaşanır
Aşk insan için vardır, edep Hakka kul olabilmek için saklı olan
aşkı futu hattır
Kanaati hakkıyla anlamak
Şuur ve idrakin farkıyla
aşkın ülfetiyle solumak
Kul için vuslattır, çile aşılan eşiklerde ibret için arzı sevdadır
Mavera niye vardır, hesap kalp için umuttur, gül kokusu yüreğinde
aşkı busedir
Mustafa CİLASUN