İstanbul;
beklenti içinde titreşiyor
Sultan Ahmed'i ;
kısık seslerin uğultusu sardı
Kız Kulesi ;
bulutsuz gökyüzünün içinde süzülüyor
hicrandan kalan ne varsa
kalabalığın içinde kayboluyor.......
ah! bir gelsen.
ah! bir tutuşsa vuslat meşalesi
haydi! çabuk gel vefalım.
bekletme beni
ve
İstanbulu.........
Issız Beyazıd
Taksim;
çaresizlikten kıvranıyor
İstiklâl Caddesi;
hicranın bittiğinin merakında
İstanbullular benim umrumda değil
umrumdaki beklenen......
vuslat kucağına düşüren
aşk sarayında kol kola yüremeye başladığım
özlem koridorlarında buluştuğum
hicranı yarıp
yanıma ulaş artık.........
Eminönü;
düşüncelerin içinde kaybolmuş
zamanın farkında değil
Galata kulesine çıkıp
zamanı hızlandırsam
aşkın eritici bakışları sarsa
Şehrin dört bir yanını
Çatalça;
vuslat yolculuğunda
Sirkeci;
olduğu yere bayıldı heyacanından.
Pendik;
kafasını kaldırdı olanlardan
Marmarının maviliğinde
vuslat perdesi aralanıyor..........
aşk sofrasında bağdaş oturmuş İstanbul
kana kana içmek istiyor
aşkı
gönül kozasının şehri
sana karşı ellerini çırpan bir âşık haline geldi
aşkın Hazarfeni oldum vefalım................
gordion