Aşka açılan gizemli sokak
Labirentlerle dolu yolların
Farklı sevdalarda ki adreslerin
Ne zaman çalsam zilleri?
Evde yoklar, kapı duvar
Yâda çoktan taşınmış benden sevdalar
Isı geçirmeyen sırça köşkten evlerin
Hiçbir yere çıkmayan caddelerin
Pencerelerinde çiçeklerin salkım saçak
Ama nasılda boş arkası camların
Uzaklaşan benmiyim buralardan
Yoksa o yollar mı bana uzak
Gün değişsede, saatler hep yirmi dört
Bırak üstümden bir ömür geçsin
Daha dökülmedi gözlerimden son bulut
İşte cenge çıktık, daha zorlaşacak yolumuz
Darda olsa genişte, düzde olsa yokuşta
Ve ayrılıp gidene dek son oyuncumuz
Biri düşsede öteki yürüyecektir
Aşkın gizemli yolunda,
Ter içinde devam eder diğeri
Ya kaybeder bulamaz gecede yönünü
Ya da sonunda bulur sevda köyünü
Ya yaşama sevinciyle kanatlanır yürek
Ya da bezgin ve yitik
Senin sokakların mavi yaz akşamları
Yıldızların vurduğu karanlık bir su
Yürüyoruz işte bu yolda korkusuzca
Kendi sonlarımızı görmeden umarsızca
Belkide aramak için ölümsüz
aşkı
Ve bahçendeki ağaçların ufacık yeşilini
Çekmek için içimize gençliğin soluğunu
Kırağıyla ıslanmış öpüşlerin tadını
Aynı yollarda ve aynı telaş içinde
Ne keder ne tasa bağlamaz bizi
Uzayıp giden bu çöl sokağında
Yürüyoruz işte susuz ve sessizce