Bir varmış iki çokmuş
insanoğlu/kızını eros sokmuş
vurmuş mızrab-ı diliyle
çok bilmiş çok söylemiş
basmış kalbin bam teline
oysa
aşk hiç yokmuş
uç uç olmuş
uf olmuş
(sıkıldım acılı
aşklardan
bir şeyler fısıldamalı sevgiliye
şöyle çılgın bir şeyler)
açmalı bi tenhada içini
"seviyorum seni" demeli
karşılık göremezsen
özgür bırakmalı
kapı sonuna kadar da açık olmamalı
ama sıkmadan sevmeli çok da gevşetmeden hani
(amann çok sıradan oldu bu)
"seviyorum ulen", deyip basmalı bağrına
(bu da pek arabeskçe)
"yâr yâr seni kara saplı bıçak gibi sineme sapladılar"
(aa bu şarkı sözü değil miydi
kendin olmak lâzım
duymalı ilk senden
kesilmeli ayağı yerden)
şiirler yazıp yastığının altına koymalı
(ı ıh, çok çocukça)
renkli kâğıtlara dökmeli dörtlükler, yapıştırmalı her yere
(hayır, pek sıkıcı)
dur
kıpraşma
az bekle
gelecek birazdan "ilham amca"
az daha yoklamalı şu zihni
(amann pek cimri
öyle sipariş verir gibi de olmuyor ki)
sabret birazdan geliyor
çok seveceğin bir mısra
ben sevdim
sen de yüreğinde sakla
(buldum işte)
insan
sevdiğini
gözleriyle anlatmalı
kalbiyle tasdikleyip
dudağıyla mühürlemeli
(di mi ya...)
N e. M