kavruk bir düş
kuytu duvarın dibinde
billurlaşmış ay ışığı
bir gece kelebeğin aksinde
çukurda soluklanan suda gölgesi
ıssız bir acıyla kıvrılıyor
ilişse sabaha
sözde
geçmişini küle çevirecek
ne yanılgı ama
uçuk bir kaçış âtiye
"belki bir eşikte
kollarına alabilir dünyayı..."
ezinç öteliyor yoldaki dağı
huysuzlanıyor yerküre
değirmi sakallarına tutunmaya çalışan
kör tespih taneleri
örümcek tutmuş
mahcup Tanrı'ya
dingin bir ota öykünürken
gandi başı
yüreği burkuluyor
ah yok olsa yerçekiminde
ama olmuyor işte
çünkü
aşk sürgün gözlerinde
gönül gençyılmaz