İçinden göverir göğün göğsüne
Bahar bilen gözler
aşk tapusudur
Yaşlandıkça birden yanarsın düne
Yalan dolan güzler
aşkta pusudur
Sevda yokuşundan çıkması ne zor
Kalbin haritası yanarken kor kor
Tabibi çaresiz dilsiz koyuyor
Canı alan közler
aşkta pusudur
Kaç zaman geçse de alışamadım
İnsan içine hiç karışamadım
Felek senin ile yarışamadım
İçre kalan özler
aşk tapusudur
Belki bir gün ağlar mürekkep kalem
Bil ki o vakitte dolacak alem
İllaki solacak kuzguni lalem
Dünden çalan izler
aşkta pusudur
Bir garip Necla'yım deli divane
Büyüktür yüreğim yıkık virane
Pamuk ipliğinde çürür nişane
Dedim talan sözler;
aşkta pusu dur!