…ve bir ayinle gök kubbelerinden damladı varlık iksiri
Çırılçıplak toprağın koynuna girdi güneş!..
Duygularına hakim değildi iksiri yudumlayan toprak
Bir
aşk nam salmıştı tohumu üzümden olan o merheme!.
Merhemi göğüsleyen tende birikti
aşk Yerler titriyordu, zelzele misaliydi dağlar
Haram bir tarihin eşiğindeydi nesli büyük çocuklar…
Zira gök gürledi, ay yakınlaştı dağlara
Yıldızlar selaya tutuldu…
İnkârı resimledi her seferinde gök
Yüreği taş kesilmişti bulutların…
Zihni karışık bir saat diliminde doldu deniz
Uğultulu dalgalar oluştu dolunayda…
Bir şimşek çıka geldi ismi Yaşamın Kaynağı
Üzerindeki örtüleri yırtıp doldu bir hücreye!.
Kapandı perdeleri güneşe küsmüş bir zindana
İşte o an gökten indi varlık yağmurları
Dokundu tenine
teninden terler çekti ömrüne!.
Göğüs kafeslerine salgınlar doğdu
Mor çiçekler doldu vücutlarına
Yudum yudum içtiler birbirilerinden saatleri…
Bir cellat belirlendi şefkati sönük doğadan
İplere hediye edildi bedenleri…
…ve toprak göğüsledi ruhlarını
varlıktan yokluğa ilan edildi
Aşk Türbesi!.
Ağustos 2014.