Hayal bir
aşktı kendimin büyüttüğü
hayat köprüsünden geçerken
köprünün yıkılma ihtimaliydi
yumruk kadar yürekten geçen kocaman bir tır
geride bıraktığı toz kanser yapan.
Hayal bir
aşktı benimkisi
hayalimde başlayan kendi sonumdu
hani kesseler beni parça, parça, dilimde tek onun adı
Dikiş tutmayan eskimiş yalnızlığımdı
tek duyduğum pişmanlık kendime
ve kendimden b
aşka kimsenin umuru olmayan.
Hayal bir
aşktı ,aşık'tım
gecelerimi aydınlatıp gözlerimi kör eden
bilinçsizce bilinç eylemi
hayal aleminde kendimi yitirmemdi
kendime acılar hediye etmenin çabasıydı
yaraydı işte, kimsenin görmediği
acısını kendimin çektiği
kalbimin isyan,ı bedenimin çökmesiydi
onun ismiydi kılcallarıma takılan ve her şeyi unutturan...
Hayaldi işte ötesi yoktu, olması ihtimali olmayan
kendi cesedimi kefenlediğim, ruhumu gömdüğüm mezardı
inanmakla bilmek arsındaki boşluktu
kendi aklından kendini kovmaktı
cennet sanılan koca bir uçurum, bilmeden atlanılan!
Hayal bir
aşktı, kahramanı gelecek sanılan
ağlarken yürek, gülme süsü vermek yüzüne
kendine yalanlar söyleyip, yalana inanmaktı
huzura giydirilen en koyu renk
bir yar için her şeyden vazgeçmekti
mevsimlik intihardı ve her gündü
uyku ile rüya arasındaki kabus
gözlerini açınca başlayan uykuydu
aşkkoca bir yalnızlıktı işte!
Hayalin aklı hiçe saymasıydı
bir cennet günahıydı
yanlış zamanda doğru yerde olmaktı
düşle kabusun arasında hamaktı.
Hayaldi işte
aklın, akıl hatasıydı
dar alanda hesaplaşmaktı
konuşulanları anlamayacak kadar sağır
bir o kadar kör, dilsizdi
şah damarı kadar yakındı ölüme, ÖLEMEMEKTİ
hayaldi işte, hayal
hayalindeki sevgiliye gelin olmaktı...