kaya diplerine saklanmış çiğdemin kokusu çekiyor beni
gitmek istiyorum kırlara, susuzluğumla
içime çekiyorum ruhunu, sonra da sevişiyorum
yağmuru da özlüyorum inan ki
seni istiyorum
rüzgârın dallara yavaşça sarılma isteği gibi
sonrası fırtınalı ateşte tutuşmak
ve hareli gözlerinde kaybolmak
rüyamda kavga ediyorum seninle
onlar benim şizofren yanlarım
cehennemde yanan tenlerimiz çığlık atıyor
ah ben denizkızıyım giden gemilere bakıyorum
asi saçlarımla
ah uzaklardı içimdeki sonsuzluk
ölüme sevdalı deliyim
kasılan toprak ve gecenin kasveti çekiyor beni
karnım ağrıyor,
aşk aynı zamanda ölümcül kırmızı gül
avuçlarımda kahverengi toprağa geçişin başlangıcı belki de
tüm cenazeler siyahtır giderken
ve şah der ölüm bir gece vakti susarız ikimiz
uyuruz derin uykuda
rüzgâr da dinlenir bizimle
gökyüzü ağlarken
Aysu