Organik gülüşler ekiyorum tenhalığıma.
Saçları rüzgârla taralı bir kadın vardı sol kaburgamda.
Ya kış üşüttü içini, ya da gülüşüm yetmedi onu ısıtmaya. . .
Buğday başaklarıyla korunamıyormuş kalp,
tarlalarımı yağmalamışım boşuboşuna . .
İki kere uzattım ellerimi ona.
Birine hoşçakal sıkıştırdı,
diğerine elveda.
İki kez de diz çöktüm önünde ;
birinde 'ömrüm ol' dedim,
diğerinde 'gidip de canımı alma'!
Güldüren erkek sevilir dediler bana.
Etmedigim soytarılık kalmadı uğruna.
Defalarca düşündüm,
eksik olan neydi aslımda. . .
Ya gülüşüm acemiydi,
ya da
aşk yakışmıyordu bana. ...
GÜLŞEN MAVİ