Kökünü arayan yapraklar geçiyor yaşamın sularından
Adressiz soytarılıklar devrindeyiz heyhat
Dokunmaya korkuyorum titrek düşlere
İçimin asmalarında sevda salkımları
Ve hayat çelişkili bir masal sahnesi.
Kara derili çocuklar çıkarıyorlar insanlar yıkıntılardan
Su kiri yıkamaktan bitkin, elde nasır
Avuç çizgilerimiz yüreğimize yansır
Bulutlar geçerken hep göğünü kanatır
Sıratı geçemedi niteliksizler, reva/dır.
Hırsın sandalına kurulmuş mehtap, satılıkta dostluklar
Gecelerden inşa edilmiş şiir/sel sularda ar
Şiirin surlarından atılıyor şimdi yazarlar
Meydan sırların arenası, unutuldu anılar
Sürüler geliyor hey, dudakta yeşim kavallar.
Çok döner kendi ekseninde bu küre,
aşkta her yol mubahtır
Sırları dökülmüş aynalarda bile gerçek tamdır
Her yangın kendini yakmalı, aldanış revadır
Sonsuzluk deme hayata, her köprü kıldandır
Kapatma yüreğini dostluğa, ‘
aşk yaşamaktır'.
Selahattin Yetgin