Yüreğinde buruşmuş bir mendil gibiyim sen de
Alışkanlık yaratan yılların getirisinde
Ne kadar monotonlaşmışız anladım
Yoksunluğumuzu hatırlatan bu mevsim dönümlerinde
Aşk yaşlandıkça ayrılık olur
Sevda mealiyle değil ana diliyle okunur
Biz aslında gerçek süsü vermişiz yalan düşlerimize
Sahte dualara âmin demişiz
Ser vermişiz de bu uğurda
Yürek verememişiz
Seslenme sensizliğime
Ağlar durur yüreğimin en kuytu köşelerinde
Akıttığı her damlayı yazıyor günlüğüne
Kırgın bir sessizlikle yaşıyorsun içimde
Hızla b
aşkalaşıyor zaman
Seyrekleşiyor ben de kalanların
Görülmeyecek kadar fulusun gözlerimde
Kanatlarımın özgürlüğünü kırdım
Benle yaşlanacak bazı anılar
Okyanus kadar büyük, göl kadar doğal
Ten sayıkladıkça sıcaklığını
Beyin hatırlatır yapılanları
Herkes biraz sana benzedikçe
Gözler, benzersizi arar durur
Her şarkıda titredikçe içim
B
aşka kanallara geçiyorum,
Dilini bilmediğim
Aşk yasaklandı artık benim şehrimde
Mutluluğu çarmıha gerdirdim
Gülmeyi aforoz ettim yüzümden
Gözyaşıysa cezalı
Akmayacak öyle olur olmaz yere
Prangaya vurulacak hele ki bir de senin içinse
Bir kuyuya atılacak bütün sözler
Hasta düşse de tüm uykularım
Yitirdi tılsımını dudakların
Firarda şimdi duygularım
Külle kaplandı sana yangınım
Son vizesini verdim senden kalanların