yine ateşler içindeyim gecenin bir vakti,
halsizlik pranga vurmuş ayaklarıma kıpırdayamıyorum.
çatlak duvarlarımdan,
kapı altlığından rüzgar sızıntıları var,
üşüyorum ve en kötüsü üzerimi örtecek bir el bile yok.
yalnızlık işte;
gök gürültüsünden, şimşek çarpmasından bile korkuyor insan.
yorgan altından kısık bakış pencereye,
koskoca oda da sadece kendi nefesimi duyabilmektim.
gökyüzünde bu gece yıldız yok galiba,
ki olsaydı senin yıldız'ının ışığını farkederim.
...
aşk yaşlanınca daha da zor oluyor,bir de yalnız kalınca...
sen gideri kaç ay oldu,
ya da kaç yıl anımsayamıyorum,
unutkanlık işte;
yaşlanıyor insan takvimden yaprak düştükçe,
belki de bu yüzdendir ayna'ya hiç bakmıyasım.
utanma değil bu;
sadece insan saçında çoğalan kırağı gördükçe,
ve yüz hatları eskisi gibi duru olmayınca,
geçmişi anımsayıp daha çok üzülüyor.
kuru ağaç dallarının hışıltısı devam ediyor,
rüzgar şiddetini arttırdı,
odama yansıyan dalların gölgeleri,
perde arkası oyunları gibi,raks ediyor.
bir gökgürlemesi daha,
sanki iskeletim oynadı yerinden.
usul usul doğrulup,
pencereye dönüp yüzümü,gökyüzüne baktım.
ay saklambaç oynuyor galiba,
ortalar da yok!
yağmur damlacıkları pencereme dokunup kaçarken;
bir an aklıma sen geldin sevgilim!
bir eylül akşamıydı,
sinemadan çıkıp,
mavi tonlu istanbul'un en şirin yerlerinden üsküdar sahiline inmiştik,
hazırlıksız yakalanmıştık yağmur'a,
sanki gök yarılmış,
tüm yağmur damlacıkları biz de buluşmuştu.
nefes nefes'e koşup eve gelişimiz,
saçların yağmur kokuyor,
ve saçlarınla oynamama kızışların,
üşüyen içimiz için sen çay koyarken,
ben şömineyi ateşleyip,
tozlu radyonun fişini takıp,dans ettik.
ve ardından uzun süren kahkahalarımız.
yağmur seyrekleşti,
gece yerini gündüz'e devrediyor,
en çok seninle günbatımını seyredememişliğimize üzülüyorum;
ya sen uyuya kalırdın,ya da ben.
geç kalmış bir itiraf:
sen omuzum da uyuya kalışlarında ,
ben günbatımını değil;seni seyrederdim saatlerce!
.....seni seviyorum sevgilim,
.......huzur içinde uyu,
..........hep dualar ediyorum,
..............rabb'im bir an önce beni sana kavuştursun diye.....
algospenthos