rüzgârın şarkısı
üç yıldız kayması bir karanfil dağınıklığı
gecenin ıslak adımlarında tozlu yoksunluk
balkonda aylak tekir gölgesi, dört yarasa çırpıntısı...
parmaklarımdan süzülüp alnımı tütsüleyen duman
ya göklere çıkar beni, ya da indir yere
nasılsa iki uçlu mızrak bedenim
gidişim- de dönüşüm- de hep kendime
kaybolduğum yerde çoğaldığım bir tekne ruhum
içtiğim ırmak, boğuldum göl- de sen...
üç sarmaşık yeşili, bir palamut kahvesi gözlerin
gölgesinde serinlediğim, kıvılcımında tutuşduğum yâr- da sen...
......
dik yamaçlara benziyor suskunluğun
eni boyundan kısa, zirvesinde bulut sallayan
içimde ki yağmur trenlerini küstüren, tırnak uçlarımı kemiren...
topaç çeviren ellerim karanlığın ortasındayken
söyle hangi dala kondurayım kırılgan duruşunu
hangi çiçeğe benzeteyim rengini
unutmuşken adımı...
hangi kırlangıca, turnaya anlatayım
aşkı...
......
dondurulmuş bir
aşk bizimkisi
her gün duldasında gözyaşı karlattığım, serçeleri inlettiğim...
hadi! parmaklarımdan süzülüp alnımı tütsüleyen duman
mavi kelebekler hatırına
ya göklere çıkar beni
ya da indir yere
ayşe uçar
02/072012