Aşkın pınarıdır yüce rabbimiz
Bu sevdadan nasip ister kalbimiz
Salavatla dolar bütün kubbemiz
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Aşığın muradı maksuda ermek,
Adem’in varlığı maksada girmek.
Bütün imtihanlar, didarı görmek
Hu Allah, Hu Allah , Muhammed Resul.
Şeytanın inadı çekememezlik,
Kâbil’in yaptığı aynı nekeslik.
Aşka engel çıkan hep putperestlik
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Şit’in gergefinde
aşk dokunmuştur
İdris libasında
aşk okunmuştur.
Huriler melekler
aşk takınmıştır
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
1
Nuh’un kavmi Nuh’a bühtan eyledi
Ulu Allah, Nuh’a ilham eyledi:
Hemen bir gemi yap diye söyledi
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Kötüler gemiyi helâ yaptılar,
Hastalık buldular, bela kaptılar.
Hikmet-i Rahmandır; temiz ettiler
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Bir tufan koptu ki; gökler yarıldı
Her yandan her yana sular derildi.
Nuh’un gemisine binen kurtuldu
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Sular çekilince hayat başladı
İnsan zürriyeti yine yaşadı.
İkinci Adem’dir Nuh Nebi adı
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
2
İbrahim’in nuru gün gibi ışır
Sen de bul rabbini; dostlukta pişir
Sıdk ile atını çöllerden aşır
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Aşk’tır ateşleri esir eyleyen.
Aşk’tır susuz çölde zemzem eyleyen.
Aşk’tır İsmail’i kurban dileyen.
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Aşkın hatırına bıçaklar kesmez
Aşkın gücüdür ki, şeytanlar görmez.
Cennet’ten koç gelir, İsmail ölmez
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Zemzemi Hacer’le İsmail buldu
İhtiyar Sara’nın İshak’ı oldu.
Fakire zengine bereket geldi
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
3
Aşk ile doludur dağlar ve taşlar
İbrahim Kâbe’yi kurmaya başlar.
Hizmette yarışır Nur Karataş’lar
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Lut’un kavmi Hakk’ı inkâr eyledi
Kötü bir fiili âdet peyledi.
Haktaâla yerle yeksan eyledi
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Rüya ile Yusuf aldı haberi
Haberden anladı onun pederi
İblisin fitnesi oldu kederi
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Yusuf
aşk yüzünden kuyuya düştü.
Köle oldu. Hem de pazara düştü.
Alındı, satıldı; zindanda pişti.
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
4
Sıdk ile açıldı Yakub’un gözü
Sıdk ile göründü gevherin izi.
Rabbimiz korusun hatadan bizi
Hu Allah,hu Allah, Muhammed Resul.
Eyyub,
aşk yüzünden ne hale düştü;
Eridi bedeni, yara oluştu.
Yalnız bırakıldı, çok fakirleşti
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Eyyub hamdin söyler, sabır ederdi.
Rahime hatun da sıdkın eylerdi.
Derdine sabreder Hakk’ı anardı.
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Hak taâlâ Cebrail’i apardı
Kızgın güneş ortalığı yakardı.
Eyyub suyla bedenini yıykardı.
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
5
Rahmet onunlaydı, bedeni paktı.
Eyyub sabrı bütün fitneyi yaktı
Kavmi iman etti, izzetle baktı
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Salih nebi, Salihlerin başıdır
Helal olan onun sütü aşıdır.
Devesi, yavrusu, gözü yaşıdır.
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Hud peygamber,
aşkla Rabb’i anardı.
Kavmi şirk koşsa da inanan vardı.
Ulu Allah Celil, rahmet-i yârdı
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Dosdoğru olalım ; Hak bizi sevsin
Bütün gevherleri hizmete sersin.
Bazen irşad etsin, bazen uyarsın
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
6
Rabb’be karşı harbi firavun açtı
Doğan bebelere katliam saçtı.
Musa, taze bebek; gözlerden kaçtı
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Musa, bir sandıkla Nil’e atıldı
Yüze yüze vardı; köşke takıldı.
Âsiye şefkatle ona atıldı
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Âsiye Musa’yı çok sever idi.
Her zaman sıdk ile kol kanat gerdi.
Firavun açıkca hep diş bilerdi.
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Musa pehlivandı, bir yiğit alpti
Aklı selîm akıl, kalbi pâk kalpti.
Haksızlığı sevmez; Hakk’a talipti
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
7
Hakkı savunurken bir canı aldı
Yaptığı hatayı düşünüp kaldı.
Bu yüzden Medyen’e firârî oldu
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Sekiz on yıl Şuayb ile yaşadı
Güzel ahlâkıyla aldı reşadı.
Elinde âsâsı yola koşuldu
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Hava karanlıktı akşam olmuştu.
Sıkıntı basmıştı; muhtac kalmıştı.
Dağada ateş gördü; umutla koştu.
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Musa yürüdükçe ateş giderdi.
Erişemeyince büyüdü derdi
Tuvâ Vadisi’nde bir ses yükseldi:
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
8
“Huzuruma ey kul edep ile gel
Bırak nalinleri çıplak ayak ol.
Âsâna güç verdim, eline de nur”
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Yetmiş bin hicâptan gördüğü buydu.
İlâhî hitâbı apaçık duydu.
Rabb’in buyruğuna sıdk ile uydu.
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Rabbi’l âlemîn’e niyâz eyledi
Kardeşi Hârun’u Hakk’dan diledi.
Musa, resul idi, Harun da nebi
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Bu iki peygamber, vardı dikildi
Zâlim iliğine kadar irkildi.
Musa kavmi böyle kalktı, doğruldu
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
9
Sihirbazlar ile yarış tutuldu
İplerle sopalar yere atıldı.
Âsâ ejder oldu; hepsi yutuldu
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Bir gece kavmine haber uçurdu.
Âsâsını vurdu; sular açıldı.
Tam on iki yoldan derya geçildi.
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Kıptîler koşuştu peşleri sıra.
Hemen yakalayıp hepsini kıra.
Sular kapanınca; düştüler dara.
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
Kenan diyarına azmeylediler.
Eriha şehrine cezmeylediler.
Nolurdu cihada bezmeyeydiler!.
Hu Allah, hu Allah, Muhammed Resul.
10
Geriye avdetle çöle dönüldü
Kırk yıl Tih Çölü’nde dönüp duruldu.
Kudret Helvası, kuş eti yenildi
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Rabbimiz çağırdı Musa’yı Tûr’a
Çağırdı ki; gelsin; Tevrat’ı vere.
Harun da kavmine kol kanat gere
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Otuz değil, kırk gün Tur’da kalmıştı.
Hem ulu Allah’dan kitap almıştı.
Sevine sevine Tih’e dönmüştü.
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Ne görsün ki; Musa; kavmi sapıtmış!.
Samirî putuna ineğe tapmış.
Kardeşi Harun da çaresiz kalmış
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
11
Öfkelenip putu ateşte yaktı
Yanmayan kısmını denize attı.
Gönüller sevgiyle tevhide aktı
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Musa’nın halefi Yûşâ nebiydi.
Mucizesi dahi Musa gibiydi.
Eriha’yı aldı. Nablus’a gitti.
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Hazrerti Yusuf’un tabutu vardı.
Onu da defnetmek hikmeti vardı.
Satıldığı yerde toprağa verdi.
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Nihayet Eşmoil Talut’u seçti
Calut da Talut’a bir savaş açtı.
Davud’un sapanı Calut’u biçti.
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
12
İnce bir demirin sesi duyulur,
Davud’un dilinden Zebur okunur.
Zırha bürünülür, taşlar savrulur
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Davud, saltanatla öğüt okurdu
Kudüs’ü fethedip vardı oturdu.
Umman’dan Kafkas’a kadar götürdü
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Rabb’imiz dağları Davud’a verdi.
Dağlar da birlikte hep zikrederdi.
Ağaçlarla kuşlar tesbih ederdi.
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
O’nun dahi oğlu Süleyman idi
Ulu bir peygamber ve sultan idi.
Mescid-i Aksa’yı bina eyledi
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
13
Yemen Melikesi Belkıs’ı aldı
Doğuya batıya ününü saldı.
İktidar tahtında kırk sene kaldı.
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Süleyman’ı kurtlar kuşlar dinlerdi.
Rüzgâr istediği yönden eserdi.
Emrine âmâde bütün cinlerdi
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
İlyas peygamberi yurttan kovdular;
Sonra da korktular pişman oldular.
İşleri düzeldi, yola girdiler
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Elyesâ nebî de nasihat etti.
Fakat; Yahudiler, çok isyan etti
Bu yüzden yurtları tamamen gitti
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
14
Yunus öfkelendi, halkına küstü
Bindiği gemide oldu suçüstü.
Hava karanlıktı, her taraf sisti
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Ferasetle bildi; suçu ağırdı.
Nefsime zulmettim!. Diye bağırdı.
Bir balık yetişti, onu kayırdı.
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Kavmi dahi korktu; özür diledi
Tövbe Tepesi’nde tövbe eyledi.
Yunus tevhid ile öğütler verdi
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Kimdi Zülkarneyn?. Aslı Oğuz Han;
Mesleği demirci vatanı turan.
Onu da anlatır Hazreti Kur’an.
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
15
Ulu cihangirdi, batıya koştu
Yalçın tepeleri, dağları aştı.
Dini tebliğ edip
aşk ile coştu
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Onun ile birlik olmak dirlikti
Hak taâlâ onun ile birlikti.
Merd-i meydan yüzü, Rabb’a dönüktü
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Bindi bir sebebe doğuya vardı.
Gördü ki çöldedir; bedevilerdi.
Rabb-il âlemin’den emirler verdi.
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.
Nihayet yurduna Turan’a geldi
Tanrı Dağları’yla Altay’a vardı.
Demir-bakır ile geçidi gerdi
Hu Allah, Hu Allah, Muhammed Resul.