Yorgun yokuşları kuşanır bedenim
Sızılı parmaklarım dokunurken kaleme..
Damarlarımı gıcırdatan kederli isyan
Gecelere vurduğum efsunlu mühür
Ve heybemde çözülmeyi bekleyen yığınla muamma
Söz yorgunu kadın
Ah çekmeyi bırak da bana
aşkı yorumla
İşte andını içtiğim toprak
Ve yüzüme gülümseyen ateş
Senin namına hep sıcacık tutuyorum
Oturup şerefine lime lime ediyorum geceleri
Serseri bulutlarla kafa kafaya vererek
Karanlığa uğramamış bir yıldız gibisin ey kadın
Kendi göğünü kurşunluyorsun
Gülümseyerek..
Ve aramızda Firavuni bir kibir
Lut zamanlı bir inat..
Göz kadar büyüyünce yürek
Göz kadar kör de olabiliyor
İklimsiz ormanların elyaf gölgesinde..
Sen aysbergleri ararken güneşte
Gülümsüyorum kadın ağzı diyorum
Dudaklarında bir karanfil kokusu işte
Perçinlerken hüznümü düşen yapraklarla
Onulmaz bir ağrı kalbimin kafesinde
Yani heyecan yoksa eğer
Bir koşu ateşe at kendini
Bir koşu git boğul
Ya da doğrul
At üzerindeki ölü toprağını
Amansız bir sayha ol..
Kadın
Sen iyisi mi
Sus ve kaybol..