Aşk, kafese yan bakan sevimli özgür kuştur.
Eros çeker yayını sineye oku düşer.
Duyuların reddetse hislerin derhal tuştur.
Solgun tenin canlanır yanağına gül döşer.
Hücrelerin titreşir dilin damağın kurur.
Gözlerini kapatır, bir bedende yaşarsın.
Sabah uyandığında keder kıyına vurur,
Çaresizlik kumlarla oynaşırken şaşarsın.
İğneli fıçısına hicranla düştüğünde,
Acıtır her yanını bir kere dönüp bakmaz.
Yaraların kaşınır kabuğu deştiğinde,
Yüreğin pare pare bir damla kanın çıkmaz.
Mangalında közünü kapatan küllerindir,
Avcunda cam kırığı sıktıkça için kanar.
Kavrulan bedenine yağan gam sellerindir,
Kirpiğinin tuzları kendi suyunda yanar.
Tutunduğun dalında umutların sönerken,
Karanlığın içinde bir kıvılcım aratır.
Hayalini savurur gönül kışa dönerken,
Mor gecenin sabahı hüzne saçın taratır.
Sarılırken kalbine kuruyan bir sarmaşık,
Varlığıyla taht kurar hasretiyle çürütür.
Döver örsü çekiçle duyguların karmaşık,
Canı çarmıha gerer potasında eritir.
İskeleti çıradan kayıkla geçtiğinde,
Ateş ırmaklarının yolculuğu haşindir.
Kadehinde sunduğu bâdeyi içtiğinde,
Sırtında şaklattığı kırbacı kor meşindir.
Sancıyla kıvrandırır inim inim inletir.
Sevda kepenk açınca nöbetini devralır.
Vurdurarak teline ince sazdan dinletir.
Çöreklenir yüreğe aleme gizli kalır.
DOSTLARDAN İNCİLER :
Öyle bir lokmadır ki; ne yenir ne yutulur
Bazen zehire döner, öldürmez süründürür.
Elle tutulmaz ama gören yürek tutulur
Bazen bir dilencinin şekline büründürür.........ŞİİRLERİN ZİYASI
yürek denen enkazda gizli bir sancı kalır
küllense de korların bir rüzgarla yanarlar
nice hırsın inadın geride hıncı kalır
mazide ki hatayı hatıralar anarlar...............BAYRAM ALİ BÜLBÜL