Sözler yetmiyor artık, düne esir yarınlar
Aşk intikam peşinde, boşalmış tok karınlar
Tüm yollar engebeli, bu işin sonu belli
Aşık gezerken üryan, yâr gezer kelli felli.
Mazi gelecek olsa, zaman tersine aksa
Dedeler baba olsun, babalar ise bize baksa
Biz bebelere baksak, yeşersin sarı yaprak
Aşık
aşk ile candır, ölüm kusma ey toprak.
Mağrur duran zalim kul, inan etmez para pul
Şık elbiseler almış, üzerinde yokken çul
Nasıl oldu sorarlar, her gün günü dikizler
Her yaratık bir olmaz, yek olsa da ikizler.
O kalıbına yazık, makama esir olmuş
Şak şak, vak vak diyen çok; etraf üç maymun dolmuş
Duyarsız ayarsızlar, iyice azmış şimdi
Aşk zamanı gelince, mutlak sorarmış kimdi..?
Yazarın Notu:ÇIPLAK KRAL
Ülkenin birinde giyimine düşkün,kendini beğenmiş bir kral varmış.Kendini çok akıllı sanan kral,giyim kuşamdan b
aşka bir şey düşünmezmiş.
Günlerden bir gün komşu ülkenşn kralı kendisini ziyeret etmek istediğini bildirmiş.Elbette ki,bizim kralın ilk aklın agelen yine ne giyeceği olmuş.Hemen adamlarını çağırtmış
-"Tüm dünyaya haber gönderin"demiş."Öyle bir elbise istiyorum ki,dünyada bir eşi dah aolmasın.Bana böyle bir elbise dikecek terziyi zengin edeceğim.Misafirlerimi karşılarken bu elbiseyi giyeceğim."
Kısa bir süre sonra,haber her yana yayılmış.En iyi terziler,ellerindeki kumaşlarla,saraya gelmişlerHepsi yapacaklarını krala anlatıyormuş.Ama kral anlatılanlardan hiç birini beğenmiyor;
-"Çok daha güzel olmalı!"diyebağırıp duruyormuş.
Sonunda çok genç bir terzi çıkmış kralın karşısına.
-"Sen ne getirdin bakalım"diye sormuş kral.Trezinin genç ve tecrübesiz duruşu kralın umudunu iyice kırmış.
-"Benim getirdiğim çok özel sevgiliş kralım"demiş genç terzi."Size öyle bir kumaş dokuyup,öyle bir elbise dikeceğim ki,sizden önce kimse böyle bir elbiseyi giymemiş olacak."
Kral bu sözlere çok şaşırmış.
-"Ancak bir şartım var"demiş genç terzi."Giysiyi bitirene kadar işimize hiç kimse karışmayacak."
Kral aradaığını bulmanın sevinciyle kabul etmiş bu şartı.Hemen iki kese altın verip;
-"Çabuk olun o zamana!"diye emretmiş.
Genç terzi hemen başlamış çalışmaya.Ertesi gün iki kese altın daha istemiş kraldan.Kral hiç itiraz etmeden vermiş altınlarını.Aradan günler geçtikce,kral gençterzinin dokuduğunu söylediği kumaşı merak etmiş.Sonunda dayanamayıp,çalıştığı odaya girmiş.Genç terzi tezgahınbaşında harıl harıl çalışıyormuş.Kral sessizce bir süre izlemiş,bir şey göremeyince;
-"Demek bunca zamandır boş oturdun ha!"diye kükremiş."Kese kese altınları ben boşun amı verdim sana!"
Terzi sakin ve kendinden emin;
-"Saygıdeğer kralım"demiş.Bu kumaşı sadece akıllı insanlar görebilir.Bakın ne kadar da güzel oldu.Öyle değilmi?"
Kral ne diyeceğini şaşırmış.Aptal durumuna düşmemek için;
-"Evet evet çok güzel"demek zorunda kalmış ve hızla çıkmış odadan.
Kralın elbisesi şehirde kualktan kulağa dolaşır olmuş."Sadece akıllılar görebilir!"İnsanların merakı bunu duydukça dah açok artıyormuşSonunda tören günü gelmiş.Halk toplanmış,hazırlıklar bitmiş.Terzi kralı soymuş ve gerçekten varmış gibi üzerine bir elbise giydirmiş.Sonrada karşısına geçip;
-"Çok şık oldunuz efendim"demiş.
-"Muhteşemsiniz."
Kral genç terzinin bu iltifatları karşısında,aynada gördüğü çıplak bedene hiç aldırmadan;
-"Eline sağlık,çok güzel olmuş"demiş.
Kral yeni elbiseleri ile çıkmış saraydan.Dışarda toplanan halk kralı çıplak görünce çok şaşırmışlar.Ama kimse cesaret edip krala gerçeği söyleyememiş.Birden küçük bir çocuk haykırmış;
-"Kral çıplak!"
Ardından cesaretlenen halk,gülmeye başlamış.Kral geç de olsa gerçeği böyle acı bir şekilde anlamış.
Aylayana..!