Eskiden masallarda okurdum gerçek
aşkı
Bana da nasip olsun hayalinle yaşarken
Dilediğim olsaydı görseydim kalpte köşkü
Uçardım havalara mutlulukla coşarken
Gül yüreğimden sonra güler ela gözlerim
Zifiri karanlıktan meviliğe göçerim
Nehirler gibi akar gider tatlısözlerim
Kuruyan dala inat çiçek olur açarım
Karanlıklara dalıp parladım güneş gibi
Kıskanır oldu beni temiz kalbimi gören
Vuruldum yıldızlara bir sevdalı eş gibi
Gökyüzüyle dertleştim o sevendi ben yaren
Mutluluktan uzaktım ağlardım gecelere
Dile şükür doladım huzur kapımı çaldı
Hüznü savurup
aşkı yükledim hecelere
Esti sevda rüzgarı elem payını aldı
ömür boyu dört mevsim rengarenk kelebeğim
Kırıldıkça yüreğim yeşerdi inadına
Diyor ki
Aşk-ı Hazan ipek tenli bebeğim
Aşka aşık diyorlar bu güzelin adına
AŞK-I HAZAN
Ustalardan inciler..
Aşkı sende okudum
aşka âşık gül yarım
… Sürükleyen sevda selin bendimi taşarken
Tüllenir hülyan sayıklıyor seni dil yârim
Sensiz hasretinle günüm günümü aşarken
Ela gözlerin gönül bağımda yazlarım
Sevda gülünün
aşk badesinde dem içerim
Damladır ağlayışta sensizlik hep özlerim
Sur misali çepe çevirmişsin ben naçarım ... Tesekkürler Edepli