Kırgın düşlerin içinden aldım
Kırmızıları çekip çıkardım hüznün içinden,
Sadakatsiz insanlara dönüp bakmıyorum,
Belki düzelir mi diye de uğraşmıyorum,
Bana ne!
Ne yaparsa insan ancak kendine yapar,
Kelam değil sadece doktorum,
İçime yârin kokusunu çekiyorum
O bensiz düşse de huzur dolu uykulara,
Şifa buluyorum,
Gerek yok can sıkmaya,
Hayırlısı olsun.
Sonra bir siyah çalıyorum,
Kızıl saçlı bir kadının dudaklarından,
Öpüşlerinin rengi kalıyor yanaklarımda,
Yanaklarımda suskun bir pembe,
Ve ben göğsümü açıyorum,
Sevgiliden aldığım derde kedere,
Aşkın gözlerine mil çektim,
Görmesin selam taşıyan Martıları,
Sesimi duysa yeter sevdiğim,
Ölmüşüm yahut yaşamışım,
Bakın çevrenize kimin umrunda,
Üç kuruşluk değildir hayat,
Bir ihanetlik değildir
aşk,
Ve sevda girdi çıktı davası değil,
Tutmaz
aşkın düzeninde hesap,
Senin için çarpar uzaklarda bir kalp
Ve bardağına dolarken acı,
Dualarınla kurtulursun ancak,
O zaman denk düşer mizanı,
Ve yar bir iç çeker derinden,
Göğsüne düşüverirsin,
Düşlerini içtiğin yârin gözlerinden
Sevilirsin.
İlgisizlik şeytanın oyuncağı,
Kaptırdıysan yakanı
aşkta,
İflah olmazsın geçse de zaman,
Merhametini yitirirse kalp,
Firavun dinlemez, bilmez aman,
Kaleminden bir
aşk düşer,
Geçtiyse senden bir insan,
Buz dökülürken dudaklardan,
Sen buzdan bir kalbe çarparsın,
Yarılıp ortandan,
Aşka batarsın.
Bilmediğin ülkeler çeker seni,
Aşkı haraç mezat satılan,
Yalnızlık pazarından,
Kimsesizlik alırsın,
Vuslatsız
aşklar mezarından,
Gülümsersin gün gelir,
Yarım kalan vuslatların anlar seni,
Her bahar uç verirken dalları,
Durmazken yerinde kökleri,
Sen hangi toprağa sarılır diye,
Düşünürken yokluğun göğsünde,
Bir yalnızlık otobüsü gelir,
Alır götürür seni,
Bilmediğin ülkelerde,
Kızıl saçlı düşleri kesersin,
İsteksiz dudakların öpüşlerinde,
Biter hislerin.
Ölüm sana şerbet gelir,
Sadaka diye gülümsersin.
Bir kadın harf harf sevilir,
Ellerinden düşer kitap kadının,
Bir adamın yıldızı kayar birden,
Baş kahramanıdır elindeki romanın,
Ve bir sevda düşer kırmızı resimlere,
Bir ressam kendinden geçer sevişirken,
Elindeki fırçayla düşlerini çizerken,
Bir kadın başını koyar yastığa,
Bir adam düşer sol yanına,
Gözleri birbirini çizer,
Dudakları buz kesmiş kadının,
Adam tüm ateşlerini bırakır,
Isıtır can parçası gibi,
O adamı her şeye rağmen yaşatır,
Öldürmez
aşkı ve sevgiyi,
Gözlerine çizdiği sadakatin resmi,
Ve asla terk etmez sevdiğini,
O derece asildir ruhu,
Bir yanda cenaze evi,
Bir yanda düğün kurulu,
Sınav dünyasında ayrılık
aşka dahil,
Bu sevdanın kanunu,
Gel bahar geldi, gel bende sevil,
Düşünmeden sonunu.
Gözlerinden hayatı içecek,
Tek ayyaş benim unutma bunu,
Sense bende açan tek çiçek,
Bekliyorum sadakat durağında,
Sevdiğimin gözlerinden
aşk geçecek.
Yerim ayrılmış yârin sol yanında,
Yokluğunu alır boyarım yârimin,
Baştan aşağıya kırmızıya,
Aşk müptelası olur renginin,
Aşka batarsın sevdiğim.
BAKİ EVKARALI
NOT: DÜNKÜ RADYO YAYININDA BENİ YALNIZ BIRAKMAYAN EDEBİYATDEFTERİ AİLEMİN FERTLERİNE TEŞEKKÜR EDERİM. SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM
Yazarın Notu:Aşk dudağından düştüğünde ben, gözlerimdeki yaşta sakladım ve senden b
aşkasına
aşk ağlamadım.
- Baki EVKARALI-
Nam-ı Diğer Bakican
Aşk oyuncak değildir, sevda ise şaka...
-BAKİ EVKARALI-