Gönlümde
aşkın olsun, yaşamın her anında
Gerçek olmasa bile, hayalimde gör beni
Düşüme düşsün meşkin, kalbin en hür anında
Her gece gir rüyama,
aşkın ile yor beni
Cemal Safi demiş ya “Var mı onu tanıyan?”
Nasıl tanımam hocam, yokluğudur kanayan
Kalbin zorlu sınavı, maneviyat sınayan!
Lakin her gün öldürür hasret denen zor beni
Prangalara vurmuş, yüreğimi darlıyor
Bedende her hücreyi, ayrı ayrı zorluyor
Nasıl bir ateştir ki bu, su döktükçe parlıyor
Hiç sönmeden yakıyor
aşk denilen har beni
Yokluğunun her anı, karanlıktır gecedir
Öyle bir yangın ki bu, volkanlardan yücedir
Zemheriler düşüyor, soğutmuyor nicedir
Bu har öyle bir har ki “söndürmüyor kar beni”
Anlatmam imkânsızdır, yüreğimde olanı
Sevdanın en saf hali bende onun kalanı
Ey gönlümün sultanı,
aşk aşk diye dolanı
Ne olur insaf eyle, şu gönlüne kar beni
Yüreğimdeki
aşkın bozulmaz bir belgeyken
Gül yüzünün hayali, gözyaşıma gölgeyken
Şu gönlümün her yeri sana ait bölgeyken
Aşkını sur eyle de, çepeçevre sar beni
Acizkarlık değil bu, ben bülbülüm sen gülsün
Şu gönlüm Ferhat gibi bırak dağları delsin
Ola ki fırtınasın, azgın esen bir yelsin
Aşkından mahrum etme, dal eyle de kır beni
Yaşamın süzgecinden, usul usul akarım
Gözyaşım sele dönse sanma ki ben bıkarım
Seni unutan kalbe kurşunları sıkarım
Hazır kıta bekleyen kurşunlara sor beni
Yüreğe hançer vuran, eline hal olayım
Beni her gün kavuran, çölüne yol olayım
Savurdukça savuran yeline kül olayım
Ayağına toz eyle can dediğim yar beni
Keremi kül eyleyen, o
aşk benim içimde
Ki beni de yakıyor her gün b
aşka biçimde
Sen benim herşeyimken olamazsın hiçimde
Ya gel benim gülüm ol, ya alnımdan vur beni
İhsan’ın candan bezgin, yürek hasretten ezgin
Rabbimden tek dileğim, ben olayım
aşk yazgın
Göster de gül yüzünü bitsin yürekte bozgun
Ya gelip al canımı, ya vuslata kur beni
İHSAN TURHAN