Yalnız çocuklar kenti,
arka sokaklarında yaşanan
ve sıksık gündeme gelen anıları saklı hafızalarda...
Asil bir duruşun,
boynu bükük
aşkının feryadı
büyümüşte akıl veriyor
karşısına geçip de
sırıttığım günlerden dem vuruyor
yaaa, diyor
ukala bir tavır takınarak;
sürtük hayatların hovardası.
çektirdiklerin yetmedi mi de
gelip karşıma dikiliyorsun
tamam,
aşkı yaşadık doyamadan
çocukluk aklı işte
nerden bilirdik sevmesini
sevgilimiz tozlu,
yollarında vakit öldürdüğümüz sokaklardı
büyüdükte sevdik işte,
sen kime akıl veriyorsun
aşkta mantık arayan nerde?
kim düşünerek sevmiş ki
o fırtına kapına dayandığı zaman
aklınla yer değiştirir yüreğin
sonra şemsiyeni açsan ne fayda
yağmur üstten değil, heryerden yağıyor
bir vakit öyle kalırsan
sırılsıklam aşıksın
kurtuluş yok,
onun esirisin artık
gönlünle düşünmeye başladığın zaman
kölesi olursun duygularının
zincire de vurulursun,
kırbaca da serilirsin
ve zamanla direnmeyi öğrenirsin
özgürlüğü kendi kafandan sildiğin sürece
onu özlersin
o özlem başladığı an biter her şey
ne
aşk kalır, ne acı
kurtuluverirsin.
ama kabul etmeliyim
aşk gönüllerin mayası
onsuz olmuyor
elbet yaşacaksın
aşkı
ama onu yaşamak için yalvarmayacaksın
çaresiz değilsin çünkü
bir tek
aşka sarılmayacaksın.