Gel sen öldür içim de,
aşka dair ne varsa,
Son göçle o da gitti, söylersin sorarlarsa...
Yangına dayanacak, kalmadı hiçbir yanım,
Su'ra üflenmeliydi, belki olur duyanım !...
Oysa yanmak güzeldi, içinden çıtır çıtır,
Her yangın kül bırakır,
aşk yangını kanatır !...
Kan rengi açılmaz mı, sabahlara güllerde,
Yalnızca bir ad kalır, kül kalmaz gönüllerde...
Aşkın ince lavları, süzülür yanağından !
Ay düşerken zülfüne, gördüm gönül dağından...
Kaç yangın geçirdim de, ben hiç baş çevirmedim,
İlk kez baş çavirmeyi, bu yangında denedim.
Bir baş çevirmeye gör,açılır onca boşluk,
Yangına döner o an,
aşka dair sarhoşluk!...
Bilseydim yakacaksın, ben de taşırdım odun,
Hep yollarda kalırken, canı çıktı umudun !...
Denizlerde ki yangın, dağlardan dehşetlidir;
Dağlar ifşa ederler, denizin ki, gizlidir...
Suyla sönmeyen ateş, gül nefeste uyanma,
Asla fokurdamadan, başlar içinden yanma...
Hani kör gecelerde, öter kulağın çin çin ;
Yıllar var yanıyorum, görmedin için için !...
Yaralı ceylan gibi, gözgözeyim avcıyla,
Başımı çevirmeden giderim bu acıyla !...
Güneş'e çek bir perde, ay'ı sakla cebinde,
Sana ait hiçbir şey, kalmasın artık bende.
Aşka dair ne varsa, öldür, günüdür şimdi;
Herşey senin sanırdın, oysa dünya benimdi !
Bana neden çok gördü, bir sevdayı bu felek?
Bayram etsin ardımdan, çalsın davul-dümbelek !...
Hayrettin YAZICI