Bugün 19 Nisan 2025 Cumartesi, aşkların en güzeline...

Aşk Şiirleri



Üç altın elma düştü gökten
Biri bana, biri sana
Biri Kaz Dağı’ına; Sarıkız
Duydum da şöhretini çoktan
Kısmet güneymiş, aç kollarını
Sana geldim Sarıkız !

Uzak;
Elim ile ellerinin arası
Yakın;
Yüreğimde sızın,
Sende dil, bende gönül yarası…
Ah Sarıkız ah,
Hiç de yeni değil ki
Karalaması güzeli çirkinin
Ekşi demesi tatlanmış üzüme,
Erişemeyince tilkinin…

Üzülme Sarıkız ağlama
Herkes biliyor seni,
Sen bu dağların Ülgen’isin
Saçlarında seher yeli
Altın ışık her bir teli
Işığına düşer her sevdalı
Pervaneleşir
Pınarların gözlerinde depreşir
Göçmen kuşlar gelir,
Konar, dallarında eğleşir…

Ne altın isterim senden,
Ne gümüş ne inci
Kesilmesin doruğundan esen yeller
Eksilmesin yüreğimde yaşam sevinci…

-II-

Çağırın Hermes’i şimdi
Alıp gelsin hemen Athena’yı Hera’yı
Çoban Paris Afrodit’ten alıp geri
Sana versin Altın Elma’yı ;
Sensin güzeller güzeli;
Sarıkız, İda’lı
Sanırsın ki yüreğim
Binlerce yıldır yalnız sana sevdalı
Sevgin doruklarda, yüceden yüce
Sevemeyen seni cüce mi cüce
Yüzündeki ben gibi
Aşka düştüm Sarıkız
Bak;
Eteklerinde sular
Dalga dalga,
Köpük köpük öpüyor kumsalı
Sana sevdam öyle uzun,
Ay ışığında
Binbir Gece Masalı…

-III-

Üç altın elma düştü gökten
Biri bana, biri sana,
Biri İda’nın doruklarına;
Sarı Kız
” Dağ dağa kavuşmaz,
İnsan insana kavuşur ” ama
Ben kavuşamadım sana
Babatepe’den esen yeller ile
Yayla çiçeklerinde mini mini
Tomurcuk bir gül gibi
Koklayıp geçtim tenini
Ama hiç bir koku tutmuyor;
Dolduramaz evlât yerini,
Kavuşmamız başka bir zamana



Kara bulutlar çöktü başıma
Gidiyorum Sarıkız
Yağmur, şimşek boran
Bir dağ gibi göçüyorum sana;
Neden ayrı iki dağın arası
Yüz karası değil bizi yakan
Dil yarası;
Mahşere kaldı kavuşmamız
Gidiyorum hoşça kal
Hoşça kal Sarıkız…

Şaban AKTAŞ
15-16 AĞUSTOS 2009

EDREMİT BELEDİYESİ - BALIKESİR
İDA DAĞI SARIKIZ ŞİİR DİNLETİSİ ETKİNLİKLERİ

Yazarın Notu:

Sarıkız Efsanesi

Sarıkız, Çanakkale iline bağlı Ayvacık'ın bir köyünde ailesi ile yaşarken, küçük yaşta annesi vefat eder. Babası Sarıkız'a biliyorsun anneni çok severdim, burada çok hatırası var, anneni unutmam zor oluyor. Buradan göçelim" der ve Kazdağları'nın eteğindeki Güre köyünün yakınlarındaki Kavurmacılar köyüne gelerek yerleşirler. Burada çobanlık yaparak geçimlerini temin ederler. Köyde çok sevilirler. Köyün yaşlıları, gençleri Sarıkız'ın babasına akıl danışırlar. Köylüler onun ermiş olduğunu düşünürler. Aradan yıllar geçer Sarıkız büyür güzel bir kız olur. Babası da yaşlanır. Aklında hep hacca gitme fikri vardır. Hacca gidebilmek için namazında niyazında sürekli Allah ' a yalvarır. Sarıkız babasının bu isteğini yerine getirmesi için onu teşvik eder. Babasına artık büyüdüğünü kendisine bakabileceğini, daha fazla yaşlanmadan hacca gitmesi gerektiğini söyler. Babası kızını komşusuna emanet eder, hacca gider. O zamanlar hacca gitmek şimdiki gibi değil, belki altı ay, belki de daha fazla, yaya gidiliyor.

Babası hacca gittikten sonra, köyün delikanlıları, Sarıkız'a talip olurlar. Sarıkız hiçbirine yüz vermez. Onlar da dedikodu yayarak Sarıkız'a iftira ederler.

Baba hacdan dönünce kimse yüzüne bakmaz, selamını almazlar. Sarıkız'ı teslim ettiği komşusuna bunun sebebini sorduğunda, Sarıkız'ın kötü yola düştüğünü söyler. Baba günlerce düşünür. Adet olan hac hayrını da yapamaz. Köyde yaşayabilmesi için namusunu temizlemesi gerekmektedir. Fakat çok sevdiği kızını öldürmeye kıyamaz. Yanına aldığı birkaç kazla, kızını, Kazdağı'nın zirvesine götürüp oraya bırakır. Orada yabani hayvanlara yem olacağını düşünür.

Aradan yıllar geçer. Bayramiç tarafından gelen yolcuların dağda yollarını kaybettiklerinde, darda kaldıklarında kendilerine sarı bir kızın yol gösterdiğini, yardım ettiğini söylerler. Kazlarının olduğunu, hatta bunların bir gün Bayramiç ovasına inerek çiftçilerin mahsülüne zarar verdiğini, köylülerin bu durumu Sarıkız'a söylemeleri üzerine, Sarıkızın eteğine doldurduğu taşları saçarak, bir avlu oluşturduğunu, kazların da artık aşağılara inmediğini söylerler. Kaz avlusu diye anılan bu alanın duvar kalıntıları günümüzde bile gözükmektedir.

Bu hikayeleri dinleyen baba, bunun Sarıkız olabileceğini düşünür. Dağın yolunu tutar, zirveye vardığında, duvarlarla çevrili kazların bulunduğu bir alanla karşılaşır. Kızını bugün Sarıkıztepe diye anılan yerde bulur. Sarıkız, babasını gördüğüne sevinir. Ona saygı gösterir, hürmet eder. Babası namaz kılmak için abdest almak ister. Sarıkız, abdest alması için babasının eline su döker. Babası suyun tuzlu olduğunu söyler. Sarıkız aceleden yanlışlıkla denizden aldığını söyler ve testisini vadilere doğru uzatır. Yeni doldurduğu suyu babasının eline döker. Babası buz gibi tatlı suyu tadınca kızının erdiğini anlar. O sırada siyah kara bir bulut gökyüzünü kaplar, Sarıkız kaybolur. Babası kızının erdiğine, sırrının açığa çıkması nedeniyle de kaybolduğuna kanaat getirir. Kızına iftira edildiğini anlar ve köylülere beddua eder. Bugün Kavurmacılar köyünde yaşayan kimse kalmamış, muhtar, köy mührünü, yaşayan kimse kalmadığı için Kaymakamlığa teslim etmiş ve köyün adı kütükten silinmiştir. Sarıkızın babası üzüntü ile tepelerde dolaşırken bugün Babatepe denilen yerde ölür. Yöre halkı Sarıkız'a ve babasına dağın yassı taşlarını üst üste koyarak mezar yaparlar. Sarıkız'ın mezarının olduğu tepeye Sarıkıztepe, babasının bulunduğu tepeye Babatepe derler. Yöre halkı her yıl Ağustos ayında Sarıkız'ı ve babasını anmak için buralara çıkarlar.

 
0 oy, 0.00 puan

Şairin Sitemizdeki Diğer Şiirleri

Aşk Bir Ocakbaşı (1072 kez okundu)
Aşk Bubisi (846 kez okundu)
Aşk D/okunmaktır (793 kez okundu)
Aşk Damlası (1158 kez okundu)
Aşk Değil Ateştin (770 kez okundu)
Aşk İsterim Senden (814 kez okundu)
Aşk Kazası (937 kez okundu)
Aşk Sıcağı (986 kez okundu)
Aşk; Varoluş Nedenim (962 kez okundu)
Aşk Yıldızı (819 kez okundu)
Sevgi Anahtarı (952 kez okundu)
Sevgi Yumakları (768 kez okundu)
Sevgili Biricik Annem (911 kez okundu)

Yorumlar

Henüz kimse tarafından yorum yapılmamış.

Yorum Yaz

Adınız:
Mesajınız:
 

Love.GEN.TR, Aşk ve Sevgi Sitesi
Tüm Hakları Saklıdır © 2004 - 2021