bu duygular benden değil
benim değil bu kalp
emanet değil heryer bana
benden sorulmaz herşey
varoluşum sana emanet değil artık;
aşka emanet,
artıklarını topla sen
aşk bana emanet
emniyet kemeriyim kalbimin
güvenliğini sağladım;
artık hız bana ait,
sana sorulmaz gidilecek yerler,
fazla gidersem eğer
fren ayağımın altında;
durmak artık bana ait,
varoluşçu
aşkım
var olmaya devam etsin
varlığını devam ettirsin ruhumda
aşka bizde yaşamıyor mu zaten?
kuşlar bizde ötmüyor mu?
yıldızlar bizde parıldıyor,
yine bizde sönükleşiyor,
her yer bize ait, herşey bizden sorulur, diyor
varoluşçu
aşk,
çiçekler bizde açıyor,
bizde yaşlanıyor ağaçlar,
gözlerimiz bizde ağlıyor,
bizde titriyor ellerimiz,
ruhumuz.. bizde doğuyor ve sonra ölüyor,
yaşam bizde var oluyor
ve hatta,
tanrı bile.. bizde.. inanılışını buluyor,
değil mi?
biz ona inandıkça, o buna muhtaç olmasa da
sevinmez mi mesela bir baba,
eğer çocuğu ona güvenli, ona inanıyorsa,
şapkasını çıkarıyorsa,
sonra iyilik,
sonra kötülük,
sonra da varoluş,
bizim bilincimiz, bizim gerçekliğimiz,
hayat yolumuzu çizmeye çalışırken
ne de çok benziyoruz bizbirimize değil mi,
bunları artık
düşünme, boşver düşünme,
sen hala
hayatı kaynat arada,
pişsin böylece bir kap daha çorba,
iç sonra kendi hayatını hem de hiç farkında olmadan,
varoluşçu
aşk, varolmaya da devam etsin
ve unutma;
yıllar usulca geçse de
seni de var edecek kendi kıskacında,
sonra onun gerçekliğini kendi gerçekliğin sanacaksın,
ağlamaların da başlayacak,
unutma, yaşlılar da çocuklar gibi sık sık ağlar,
varoluşçu
aşk, kendi yoluna seni de katar,
aslında bir sürgündür o.