her günüme yetecek gam yağmışken yüreğime
söyle kaç vadeye böldün ayrılığı sevgili
oysa
sen benim ellerimi tuttuğunda
kanatlarında meltem taşırdı martılar
yıldızlar sürerdi yüreğimi ihtirasla
aşka müdahil çiçekler açardı dört mevsim
şimdi ben ömrüme seni iliklemişken
demek sen de gideceksin bakışlarını alıp gözlerimden
ben defalarca isyanı üfleyeceğim dudaklarımdan
sen beni yine acılara yazmışsın zalim
kirpiklerimden dökülecek gözyaşlarım
güneş batarken
ay da düşecek gecenin namlusuna
bir kemanın çığlığında infilak edecek sesim
bir ney ağlayacak bizi
ketum kuşlar çarpacak camlara
üşüyecek metruk sokaklarda sevda türküleri
ben yüreğime umut devşirmişken gülüşlerinden
demek sen de gideceksin bıçak çeker gibi içimden
dağılacak damarlarımda yalnızlığım
sen beni yine acılara yazmışsın zalim
kaç kere ittin bu yüreği kör kuyulara
kaç kere daha basacaksın ateşleri acıyan yanlarıma
kaç kere
barikatlarda tırnağını düşüren çocuklar gibi
bozgunum acılara sarılmaktan
ince bir hüznü batıra batıra içime
göçmen kuşlara sığıntı bir serçe olacağım
içimdeki kuytuya asacağım sevdayı
kim tutsa ellerimden bende boğulacak
sen gittikçe
ben gölgeni büyüttüm penceremde
şimdi alnıma acıların çizdiği atlastan yine yeniden sana sürükleneceğim
belki yeniden açar diye
aşka müdahil çiçekleri
Temmuz'2013/Antalya
Sıtkı Özkaya