sözlerimin mimari sol yanımın meyvesi
gülyüzüyle yeryüzünü beyazlatan kartanesi
sen kalbi sarhoş eden bir
aşk meyhanesi
simsyah rüyalarıma bembeyaz battanyesin
haz veren bi manzaranın gercekliğinde gizli ben
geceyle gündüzün birleşimine verilen isim sen
ay fırcasıyla denizi boyar bazen
ve bununla beraber yakamoz cümlelerimi ilikler
görünen köye klavuzum köy sen, ben sır havuzu
dinlendiriyor içtiklerim gözlerimse kanuykusu
burasi serin şuan ama rüzgarınla kavruldum
yalnızlığn eşiğinden bağırıslarım savrulur
yokluğunun misafir ettigi sırça köşkün havlusu
gözlerin o köskün daldığım en derin havuzu
yakın ve uzağım sana yaz ayımın yağmuru
sözlerim değil gözlerin bu kalbin namlusu
flulasır gökyuzunun maviliği sen saati
istanbul semasında ışıkların eşgali
şeftali dudaklarına uzaklığımın derthali
şarkılarımdır gecenin dumanvari emsali
ben hala hayalinle geceyi boyuyorum
bahar renkli bi dünyanın merkezne doluyorum
yetişmiyor boyum altıma siirler koyuyorum
toz pempe mutluluğu saçlarınla dokuyorum
intihara sürüklüyor bu melodiler ruhumu
güneşi anımsatıyorda yüzüm, gözlerm bulutlu
yokluğunun sahilinde koca bir deniz kurudu
yağmurum sen ol istedim bahar ayımın kumrusu
gökyüzünün aynası söyle orada aynasıl
eksik olmuyor kalpten şarapnel parçası
bu yüzdendir sözlerım şarapder ağlatır
bu gece düşlerimi düştüğü yere sapladım
suskunluğun en ücra noktası burası
sensizliğin sessizi yokluğunun sakiniyim
ben ve mısralarım aynı sen gibi
yesilin tonlarnda buldum
aşkın rengini
rüyalara çağırarak dolduruyorum yerini
boşaltıyorum evimi lütfen yanıbaşımda belirin
hasretimin sahiline adına gemicikler çekilir
demir atılır sığyere rüzgar kokunu bana getirir