---------------
-Desem ki,
Kırlangıç fırtınası alevdi yanacağım baharında
Desem ki,
Serserisiydim kentinin
Taşlı ve yağmurunun hatırasından ıslanmış kaldırımlarında
İhtimal....
Sever miydin beni yar..-
--
Yüreğime kızıl güneşten ateş düşer gibi
Yana yakıla
aşka sürgündüm
Ala şafağımın giz kıyısında
Ahraz yüreğime dolardı sevda
Püryan
İsyan
Ve bazen de dilek diledim taş yüreğine
Adaktı
aşk..
Boş yere kovalar akrep yelkovanı
Zamansız tutkular yüreğimin aynasıydı
Coşkuya tütsü ekmek gibi
Tenden ırak
Sevişmelerden uzak
Ateşte yanmak
Küle dönmek gibi..
Ey zakkuma kokusu sinmiş gül kurusu
Üstüm- başım
Elim- kolum
Hatta yürek içim yara bere olan ben
Uzak ihtimal
Yüreğinde yer alamam
Ve bilirim
Yanarım
aşkının iç yerinde yanarım
Küle dönsem
Sözlerinde bir teselli bulamam..
Ah,
Küflü bir sensizliğin solumasındayım
Sensiz kimsesiz kalıyor kentimin her yanı
Yüzümün bir yarısında seni saklıyorum
Benli yanım hep hüzün kasveti
Diğer taraf
Sana adak
Hep sevinç hep kahkaha
Mısralarımın kağıdımı öptüğü anları anımsarım
Sana adanmış masum öpüşler gibi
Umutsuzca sana yalvarışlarımın boyun bükmesiydi her yazımım
Bir defa
Evet
Bir defa sus hakkını unutup sevi konuşmanı bekledim
Nefesimin uçurumunda
Ahhh..!!
Kaç defa ölüm düşledim..
Gözlerimin mahzeninde
Kaç zamandır
aşkına ve sevince dair
Ağlakları demledim..
Sabahımın tan yerinde uyuyor gözlerin
Sana dair menkıbeler
Gelmeyişine protest ezgiler dinledim
Ey yüreğimin kırığına melhem olan yar
Şımarık bir çocuğun emanet yaramazlığındayım
Hüzün aksada yüreğimde....
Beni sevebilme ihtimalinin
umarsız düşündeyim
Nurettin Önder