kan içmemiştim seni tanıyana kadar
ne mücahid idim kafir zulmünda
ne de bir b
aşkası
köpüğü vardı ara ara
her dalganında bir hatası olur derlerdi
bileklerimi ısırırdım harf töresiyle
işe yaramadığını bildiğimden tüm eski sidileri attığım gün
eskinin pek de mühim olmadığını anlamıştım
kan içerdim seninle geceleri
sen öpemezdin yumruklarımdan
korkardın kavgadan
oysa ne çok savaş görmüştü
ve ne çok kan dökmüştü bedenin
hak ediyordu dünya kirlenmeyi
üşüyordu göğsüm
titriyordum
bazen ağır aksaktı sesim
terini silip, her geçen günü sıçradığı yanından
benle kazıyordun derine
dalıp çıkmalar
yanlış sokaklar
tabelalar, gençler
sofi abiler
efendi amcalar
teyzeler
ibneler
aslında o kadar da kötü değillerdi dünya da
kimi zaman Peleng-i Deryâ
kimi zaman da Bâz-ı Bî-Pervâ
ne hoş olurdu seyrangahı en önden senin kıçında
sonra tutuldum, sürüklendim topuklarından
bir uçak, bir uçak, bazen iki uçak aynı anda
kalkarken havalimanından
son anda gideceği yerden vazgeçen
asi bir kuş olduk günahın tiradından
dumanaltı tarifsizdi incelmeyen ne varsa
üstümüzü örten geceye inat
sabaha doğru
içiyordum kanından
aşk ile temizlenmeye yirmi beş kala