Hüznümü anlatan derin bir acı var içimde;
Aşka susamış bir ateş var içimde
Çölde kalmış bir aşığım,
Dudaklarım hasret kalmış suya,
Aşka yakarış içinde haykırıyorum sana,
Kim üzdü seni, kim soldurdu,
Daha bir kez olsun koklayamadan saçını,
Birkez olsun dokunamadan ellerine,
Neoldu yüzündeki O insanın içini ısıtan gülüşüne,
Ne oldu sölermisin, kim kırdı dalını, kim acıttı yüreğini
Yüzün asık, kalbin buruk
İçin için işliyor acın yüreğime
Neolur söle, neden haykırmıyorsun yüzüme,
Gülüşün tıpkı yasa boğulmuş
İçinden haykırıyorsun, kızgınlığını
Duyuyorum çığlıklarını,
Denizin dalgalarını, martıların seslerini
Birde rüzgarda savrulan saçlarının ugultularını
Hepsi ayrı bir soğukluk estirdi yüreğime
Sevgini kalbime, sensizliğiyse, gözlerime haps edip gidiyorum işte
Senden gidişim bir son deil
Yeni bir sevginin başlangıcı işte
Eğer birgün gelir diye beklersen
yağmurlar eşliğinde
Sevgi dökmeye geleceğim
Eğer umudunu kaybedip, gelmez dersen
Son bahar yağmuru olup
Hüzün göz yaşlarımı dökeceğim
Senden asla vaz geçmeyip,
seni almak için sana geri döneceğim...
Yazan: Samet Karaoğlu