geçip giden onca masal gibi anılar
sonrası taş bir müzeye kalır
alır endamını kasar yorgunluk
durgunluktur ahiri sonsuz evlilik
aşkı anlatmaya Orhan Gencebay yeter
beter olur helede ilk yıllarında
yıllanmış onca hikayesine rağmen
hala gündeliktir
eskilerden Arthur Rimbaud takılır
birde doğulu şair Hafız
alırken bir soluk şiirlerde
kimbilir mısralardan
ne bekleriz
sadece umut
unut o zaman sende mahalle gezginlerini
saçı beline kadar uzanmış
serseri dervişlerini
şehrin girdaplarında yaşamış
bilgelerini
yoksa
aşkı anlatmaya
yetmez hiçbir şey
neydir mevlevilerden kalan döngüdür
bağlamanın tellerinde semah günüdür
dolar içimize evren
biz yaşlanırız
ruhumuz genç
kalır
faruk tabak