Aşkı iyi bildiğimi sanırdım hep...
Acısı ile tanışınca, bildiğim her şeyi unuttum
aşk adına...
Meğer güle oynaya, tatlı uykuda koyun koyuna
aşk tamam olmuyormuş.
Elini her uzattığında sevdiğine dokununca değil,
ellerin boş kaldığında,
avuçlarında kalan sıcaklığı yüreğini yaktığında,
aşk ,
AŞK gibi kokuyormuş...
Aşk, iki kişilik bir durum evet,
ama
aşkı büyüten,o' nun yokluğunda varlığını yaşayabilmekmiş.
Ertesi gün göremeyecek olduğunu bildiğin halde,
gözlerine günaydın diyecekmiş gibi
ve bütün günü onunla geçirecekmiş gibi
o' na hazırlanmak mış.
Verdiği onulmaz acılara katlanıp,
isyan noktasına geldiğin anda,
tam da en ağır bedduayı edecekken,
el açıp Allah' a
"Allah' ım, o nu her kötülükten koru" diyebilmekmiş.
Aşk, o sana artı sevmediğini söylese bile,
inadına sevebilmekmiş,..karşılık ummadan...
Ellerini bırakıp, dönüp arkasını giderken,
korlar gibi yanan yüreğine rağmen
gitmesine izin verebilmekmiş.
Aşkı öğrendim..
Öğretmenime teşekkür borcum olmallı...."
SELDA İYİEKMEKÇİ