Seni çocukluk düşlerimde sevmek isterdim.
Bayram günleri ev ev dolaşıp,
Şekerleri iç ettiğim zamanlarda, yanımda olmanı da.
.............
Dağlarında kekik topladığım köyün eteklerinde;
Kıvrımlı yollarında el ele tutuşup, sekerek yürümeyi hele....
Ahım oldu bunlar.
Seni şimdi değil; liseseli yıllarımın en jöleli halinde,
Edebiyat dersinin son dakikasında sevmeyi isterdim.
İlk çiziktirdiğim dizelerde, resimlerde konu sen olmalıydın.
Hiç konuşmadan platonik
aşkı tatmalıydım seni her gece düşleyerek ...
Sana mektuplar yazıp, gizlice kitaplarının en çok resimli yerine bırakmak,
Sonra bir cinayetin failiymiş gibi koşup, kaçmak isterdim.
Ev telefonunu define bulmuş gibi sevinerek edinmek,
Bir cumartesi, öğleden sonra, bulduğum metruk bir kulübeden
Numaranı hızla ve korkarak aramak isterdim.
Annen ya da bir b
aşkasının telefonu açmaması için onca duayı sıralayıp,
Ama yinede annenle karşılaşmanın acısını, sapıkça, telefonu kapatıp,
Sigaramı senin için yakıp dertlenmek isterdim....
Seni ya da üniversite yıllarımın kampüse bahar çiçeklerinin sindiği
Bir anda sevmek isterdim.
İsterdim ki yemekhane kuyruğunda
Arka arakaya olalım, ben senin saçlarından dağılan kokuyu
Ta içlerime çekeyim.
Her karşılaşmayı bir tesadüfler havasına sokup,
Senin bölüm kantininde, ilgimi çekmeyen ama
Senin ilgini çekebilecek arkadaşlıklar kurmayı dilerdim.
Ortak arkadaşlıkları, sırf senin hazmedip,
Seninle tanışabilmeyi ayarlamak isterdim.
Bunun için çekilmez, dırdırlıbir kızcağazın tüm ders notlarını halletmek vız gelirdi bana.
Aslında seni on yedi yaşımın en çılgın halinde,
Ya da yirmili halimin en don juanlığında;
Belki de bir çocukluk
aşkının en masum hallerinde sevseydim
Hem de çok sevmek isterdim.
Seni hep ama hep sevseydim.
Onca yıl ve daha öncesinde, ömürlük olan sevgim başlasaydı da bunca yılı seni bulmaya heba etmeseydim.
.................
Seni çocukluk düşlerimde sevmek isterdim.
Bayram günleri ev ev dolaşıp,
Şekerleri iç ettiğim zamanlarda, yanımda olmanı da.
çırak