Aşkı Tükettik
aşkı tükettik
karşılığı yok yaşamın
herşey düz bir çizgi
gurbete çıkmış yapraklar ağaçlarda
yağmur kendine ıslak
sıcak güneş kendine
rüzgar kendine serin
kollar kendine açık
yaşlar akıyor içine gözün
aşkı tükettik
aşkı tükettik
anlar dondu
resimler zamansız tebessüm
anılar yıpranık sevişler gibi
teselliler ne bencil
benciller ne kadar ötekinde anlamsız
çocuklar koşmuyor peşimizden
üstelik hepimiz de büyüdük
aşkı tükettik
aşkı tükettik
oysa tek kelimeye sığıyordu dünya
şimdi milyon kere ifadeler sözlüksüz
şimdi ne sen kendinle barışık
şimdi ne ben seninle savaşta
hani herşey zıttıyla anlamlıydı
hani çelişkiydi gelişmenin tek nedeni
hani tek ölüm ayırabilirdi bizi
şimdi tek başına ölüm bizsiz
yok karşıtı yaşamın
aşkı tükettik
aşkı tükettik
şimdi acıyorum sadece ölüme
ömürler değersiz
ah ölüm ne denli yalnız
ah bakışları ne denli zavallı
aman ki aman nasıl bitti bu telaş
ya şu karmaşa nasıl son buldu içimde
çözümler çözümsüzlükte buldu çareyi
herşey içi boş bir sonsuzlukta buldu ayakta kalmanın sözde tılsımını
herşey böylesine kof devirdi devranı anarşik
aşkı tükettik
aşkı tükettik
bu defa on ikiden vurulduk
bu defa yalnızlık ilk defa
bu defa yalnızlık sensiz popüler
yazgımız bardağı taşıran son damlası yaşamın
ölüm b
aşköşesinde anlamsızlığın içine kapanık
biz birbirimizle
biz birbirimizde yittik
tutkular soğukluğa esir
biz yittiğimizle birbirimiz
şarkısını yitirmiş ara müziği ömürler
aşkı tükettik
aşkı tükettik
ilk defa ölüm yaşamla böyle ve bu kadar eş anlamlı
gündüz geceyle böyle ve bu kadar sesteş
artık düşünmek yok
artık beklemenin eski tadı
artık beklemek beklemeyi
tek erek
terk eylerek baharı
kurşuna dizdi dalında umudu
gerçeğe geçit yok
tüm mecazlar iş üstünde
suratlar kırık ayna
boşvermişlik bile iğreti üstümüzde
aşkı tükettik
haydi dinleyelim
şarkılar nasılsa boş
seyran eyleyelim evren yeknesak
tüm diller bir tek sözcük
sessizlik esperanto
göç yolları kapanmış kuşların
çocuklar düşünmüyor artık yağmurun nedenini
aşkı tükettik
aşkı tükettik
içilmemiş su kadar kırık kalbim
demek yazmakmış tek
uğramakmış hecelerine bebelerin hayalli
bir ırmağa girip geleceğe kanmakmış
yetersizmiş dostlar sağolsunun samimiyeti
kadehler yalnız bitmek içinmiş
sofraların başında beklemezmiş melekler
aşkı tükettik
aşkı tükettik
kirlendik
aşkın sonu bu değil
bir şarkıyı mı sır etmedik ki aramızda
aynı kitabın aynı sayfanın aynı satırın aynı cümlenin aynı sözcüğün aynı harfini mi sevemedik aynı anda
biz demek paylaşmaktı oysa
paylaştırmaktı bir elmayı insanlığa
biz demek nelere değmezdi değil mi
biz
öykünmekti baldırı çıplak bir devrime
aşk bir ormanın büyümesini beklemekti
titizce ölmekti hatta bizin anlamı
aşkı tükettik
aşkı tükettik
sayfalara sığamam boşuna
son pişmanlığın sonu bu olsa gerek
ah şirin ellerin ayrı rotaların yıldızı
ah şirin ellerin kimin göğünde kayar şimdi yeni dileklere
ah şirin ellerin en güzel şiirim değil artık
aşkı tükettik
aşkı tükettik
ben yalnızca şair
ben artık yalnızca işçen soyadlı
bir adım bile yok
adımdın sen
artık yalnızca yazmaksın bilmez miyim
aşkı tükettik
aşkı tükettik
bu ilk
harcadık bakışlarımızı
bakışlarımızda harcandık
utanıyorum
tanıyorum ölüm birden fazla ama birbirine bitişik
sanıyorum
aşk beraberliğimizle çelişik
bir şair yazdığı müddet yaşar yalanını bırakıyorum
çünkü biz
aşkı tükettik
hem de
aşk tüketmeden bizi
farklılığımız
aşkı yendi
farklılığımızı aramızda hallettik
çünkü biz
aşkı tükettik
hem de
aşk bizi tüketmeden
aşkı tükettik
aşkı tükettik
sonsuz bir şey kalmadı evrende
aşkı iç ettik aramızda
en doğal karşı devrimdi bu
bunlar güneşin batış öyküsü
belki uyanmaya can attığımız çok kötü
düş demeye dilimin varmadığı
çok kötü bir rüya
beni unuttuğun gibi
vefasızlığı gibi şu seni yazan ellerimin kendime
aşkı tükettik
aşkım
aşkı tükettik
Kağan İşçen