Bu bir
aşkın menüsü!
Sevgim ol, sevgiye ibadet et, günahları azat et
Sevgi adasında, günaydın diyeceksin
Geceden doğmuş billur bir güne
İki bakış arası mahmur bir vurgun
Başucunda sıcak yemek tabağın
Yüreğimde ne varsa içine koydum
Soğursa kalbimin üstüne koy
Günün eşiğinde rüzgârın
aşk fırtınası
Erenlerin ruhunda çöl ahusu
Bu biçimde düzenlenmiş
Bu sabah kahvaltı sofrası
Midene oturmayacak
Miden fesada uğramayacak
Sevgi sofrasında terbiye edilmiş sevgi
Aşkım ol,
aşkın öbür çehresi saplansın içine
Yaşadığım gölgeler buğulu
Mavi mavi gökyüzü
Bulutlarda bir türkü ki
aşk işitmek ister
Tabağın aldığı kadar dolu
Tek menü cevherin artar
Yaşamın kadar tadı damakta kalan
Hünerli, çılgın, kaldır başını göğe
Belki de göreceğin bir huri
Bütün sırrı bu çehrenin içinde gizli
Ufak bir tebessümü gizemli
Ritmiyle atan nabızda şifresi
Aşkın peteğini çözdür
İş de kalbinin avı, dünyanın eşiğinden öteye
Mavi ayna için de ak bir yol var
Bu
aşkın sofrası
aşkın pususu
Kavalyem ol raks başını döndürsün
Alevden raks ritminde
Kalbinde bir yer çatlar
Aşk çeşmesinden bir yudum al
Aşkın çatlağının şifası budur
Kristal mavi kadehte
Yemek öncesi ön içki sunacağım sana
Lezzeti tüm meyvelerin tadı
Yıllanmış şarap ilavesi
Işıklar arasında mor aydınlık
Çıldırtan b
aşka bir güzellik
Aynı yürekte dövünecek
Parça parça hazların bütünü
Geceydi, yıldızlara karşı aydınlık bakışlıydı
Sakın tebessümde birleşen yüzüydü
Savrulan saçlarım dudağınızda takılı kaldı
İki soluk arası baş döndürücü
Kadehle dudak dudağa kaldı
Şafaktan usul sızan çehresiydi.
Kokteyl mucizesi tüm meyvelerin tadı
Sevgi bahçemden meyvelerin tümü
Fidesinin kökleri sevda suyunda bes belli
Rüyam ol bende uyan
Bulutlar köpük köpük
Sallana sallana gelmeye koyuldu.
Bak, seyret ağaran kızıl bir gece
Başından bir kova sevda döktüm
Sen bunun farkındasın?
Mercan bir kâseyi tıka basa doldurdum
Yığın yığın, yıllanmış neşeli şarap
İçinde ne varsa bir sır gibi
İlk yudumda uyutur
Sor sırrını!
Aşkın ritminin geniş rüzgârı
Aşk koymuşlar adını
Kelebeklerin kanadı gibi titrek
Bırak kalbin oynasın onunla
Feryadı mabet
Öyle güzel ki şevk ile sürün
Mümkün mü burada kalman?
Acemi aşığa ar gelir, vay dedi, yutkundu
Biraz naz!
Her an değişken kemanda nota kalbin neşteri
Yüzünde tatlı bir meltem gülüşü
Kimdir şu, böyle alev alev yakan sihirbaz!
Öyle uzun sever ki
Benim saadetlerin bütünü
Kalbinizin üstüne bir leke sıçrayacak
Kazıdıkça
aşktan
aşkı seçeceksiniz
Düğüm düğüm
Çözemezsin muammasını
Hadi
aşk Kervanına karışalım
Saçlarımda saklarım seni
Biraz cilve!
Cezbeler gizliydi, gönüllerin telinde çalan saz
Gökyüzünde yüzen mavi aydınlık yüzün de yitiverir
Gözündeki ışıltı bir yanıp söner
Bir çakmağın çakımı
İçindeki mağaralarda besler nurlu neşeyi
Ve bu mutlu mağara haremdir sana
Göğsüme bir merdiven dayar tenimin rengi alışılmadık
Sözler hep sana saklanıyorsa
Umulmadık zamanlarda fısıldıyorsa
Göğsüme sığmayan buğu aşikar
Yitik düşlerine sahip çıksın
Kız değil, ecele karşı koyan bir hâl
Biraz eda!
Bulutun beyazından dökülen toz mavisi ruhu çıplak
Gül kokusunda saf ve masum bir eda
Her lahza b
aşka bir ahu gibi
Mucizesi ta kendisi
Romantizm ürünlerinden bir rüya bahçesi
Aylar geçip yıllar dolsa da, bir kainat açılır, geniş, sonsuza,
Göz kırpmalar ki kâh bir
aşkın saltanatı
Kıskanç arzularla tutuşan etin
O şafak ayna olur kamaşan güne
Tenha bir ucunda gecenin dudaklar şarap yangını bir sır gibi
İstikbal sunumumun hududu bunlar
Hiç azımsamayın
Kaderin talihi cömert
İstikbal mapusunda bu talihin karşısında iman et
Güneş doğmak üzere
Bir cevap buldun mu?
Gözlerim açıldı, altın fırtına gibi muhteşem final
Denizin üstünde sarı ay yerinde
Tan yerinin beyaz ışıkları iniyordu tenine
Henüz göremediğim kaç yüzün daha var içinde
Bu değişken halinle âşık ettin beni kendine
Bir kız gördüm sanırken bin kız tanıttın bana
Ah o hiç dinmeyen dünyamı dolduracak
Ayın altında
Bir çocuksu saf aydınlığın b
aşka ahusu
Güneşin ufukta hafifçe aydınlanan yeri
Pembemsi dudakları
Artık tan sökünceye kadar
Gelsin gazeller, şarkılar
Kemandan dökülsün feryatlar
Semailer, peşrevler
Güneş doğmak üzere sustu raks aksağı birde keman
Sabaha çığ düştü ıslandı dudaklar
İnce uzun
Gözlerinde zümrüttün yeşili
Upuzun saçları dökülmüş beline
Güzelcik;
Hani nazar boncuğun?
KAYIP YALDIZ