Meleğin gönlünde şeytanı ara,
Çelikten tellerle derde sar beni.
Aklında kalmazsa b
aşka numara,
Kâbe’nin yolunda Haçlı gör beni.
Aşkımı kaybettin, her ah edişte,
Mercimek beynine sığmadım işte.
Çiğ diye pişirip yüksek ateşte,
Kendi ellerinle ele ver beni.
Senmişsin sevdanın Ebu Cehil’i.
Aşkın yabancısı, kuşku ehili.
Sana sevdalanan böyle gafili,
Önce parçalayıp, sonra der beni.
Yaranmak uğruna marifetimi,
Gösterince kaldım sevda yetimi.
Kötüye yorarak saf niyetimi,
Kalbinin içinde cine sor beni.
Ne Lokman Hekim’ler, ne İbni Sina,
El atmaz bağrımda taş yarasına,
Alnımdaki iki kaş arasına,
Kalbini nişanla, sözle vur beni.
Mehmet Nacar