Bir düştü sanki mazi
Anılar kapkaranlık,ölümse anlamsız geliyor
Açamadığım gözlerime
Sisli bir bulut kaplamış geçmişimi
Geceleri işkence,gündüzleri uykusuz
Yorgunluk veriyor bedenime
Yol tarif eden bile yok
Şansına düşmüş hayatın yaşamı
Çığlıkları
Çınlatıyor hala kulaklarımı
Büyük küçük bulutlar kaplamış gökyüzünü
Şafak kızıla bürünmüş ayrılıktan
Anlatmak anlamak çok zor
Sevdayı gönüllerde
Hele,taşımak
Özler o zaman gölgem arkasından gitmeyi
Gülü laleyi ve sümbülü
Tutamaz oldu titreyen ellerim
Buram buram kokusu sardı beynimi
Hele hürmeti
Aklımdan hiç çıkmazdı ki
İzzeti ikramı taşırdı özünde
Yazları kış,kışları bahar beklerdi
Onun yüreğinde
Bitmez tükenmezdi canımın sevdası
Dolanıp durdu dillerde
Ta dağların ötesinde çınladı sedası
Sevgiyle birlikte
Konuşmayan dili açılmadı günlerce
Sanki lal olmuştu
Parlayan gözünün feri sönmüş
Bedenini saran kanser yarası
Karaciğer akciğer kemik derken
Beyne dolmuştu
Yutkunamayan bir boğaz
Kuruyan dudakları ateş olmuştu
Sesiz sedasız kıpırdı yamadan yatan bedenini
Yara kaplamış
Beti benzi de kül gibi solmuştu
Çok şahane manzara altında uyudu
Ruhu gülümseyerek kayboldu
Acılar zirveye vurunca
Aşkımız sonsuz oldu
Bahattin Tonbul
9.11.2010