eriyen iki buz küpü ellerimizi
bırakıp
paralize olmuş kalplerimizi
yükledik yük trenine
görmedik med-cezirleri
güneşin ayaklarını değdiği
kırılgan günlere
dörtnala sürdük öfkemizi
korkularımızın kreşendosu
aşkımıza
serptik
cehennemin çakıl közlerini
farkında değildik
yabani otlar sardı benliğimizi
ahlarımızın şahikasında
sıfır noktasındaydık
"çanlar kimin için çalıyor"
"yumuşak suyun"
ardına düşen düşlerimize
set ördük
set ördük
içimizdeki kül ve ateşe
incittik
yaşama sevincimizi
"noktanın sonsuzluğunda"
kaybettik birbirimizi
gönül gençyılmaz